Yevgeni Zamyatin’in Biz kitabı, bir çok felsefi akımı barındırdığı için bazı yerlerde anlaşılırlık ve akıcılık azalıyor
[geo_alert style=”1″ color=”danger” ]Okuyacağınız metinde doğrudan kitaptan alıntılar olup Spoiler yeme şansınız bulunmaktadır[/geo_alert]
Kitap diğer gezegenlerdeki canlılara mutlak bir mutluluk(matematik) getirmek isteyen tek devletin metni ile başlıyor ” INTEGRAL(uzay aracı) sayesinde Kâinat’ın sonsuz denklemini entegre etmek. Önünüzde duran görev, başka gezegenlerdeki meçhul – belki de özgürlük denen o yabani durumda yaşayan, varlıkları aklın esirgeyici boyunduruğuna sokmaktır. Onlara matematik kesinlikte, şaşmaz bir mutluluk getireceğimizi anlamayacak olurlarsa, görevimiz onları mutluluğa zorlamak olacaktır”
Kitapta ki ana karakterimiz bu INTEGRAL denen aletin yapımında çalışıyor ve bize yani okuyuculara kayıt adı altında başından geçenleri aktarıyor.
Dünya üzerinde Tek Devlet var.(İki yüzyıl savaşlarından sonra kuruldu)
Bu devlet tamamen matematik ve sayısal üzerine kurulmuş olan bir sisteme sahip “Allak bullak oldum. Dün, tam her şeyin artık anlaşıldığını, bütün x’lerin çözüldüğünü sandığım anda, denklemimde yeni bilinmeyenler ortaya çıktı”
“Bu kadın tıpkı denkleme aniden giren ve bölünemeyen bir irrasyonel eleman gibi tadımı kaçırmıştı. Nihayet, 0-90’la kısa süre de olsa baş başa kalmaktan mutluydum. Onunla el ele dört bulvar hattı geçtik. Köşede onun sağa dönmesi gerekiyordu, benim sola”
Yani tabiattan kendini izole etmiş, rakamlarla çevrili Matematiksel bir koloni diyebiliriz.”(Haydi çabuk, soğuk su getirin, mantık getirin! Kova kova su döküyorum, ama mantık kızgın yatakların üzerine değdiği gibi fosluyor, ele avuca gelmez beyaz buharlar halinde havaya karışıyor. Tamam, şu apaçık: Fonksiyonların gerçek değerini saptamak için limitlerini almak gerekir.
Olayı daha felsefik bir biçimde aktarmak gerekirse Kitapta açık bir şekilde Pozitivizm fikri hakim gerek eski insanlardan(okuyucular yani bizler) bahsederken onlar Hristiyan atalarımızdı tanrıya inanırdı demesi Pozitivizm filmindeki Teolojik evreye denk geliyor yine eski insanlardan bahsederken onların özgürlük fikrini eleştirmesi
Metafizik evreye denk geliyor ve ana karakterimizin kendisinin bulunduğu Pozitif evre
Not:Yukarıda bahsettiğim kavramların açıklaması
Pozitivizm; teoloji ve metafizik içermeyen, sadece fiziksel veya maddi dünyanın gerçeklerine dayanan bilim anlayışı.
- Bu felsefeyi geliştirip sistemleştiren Auguste Comte (Ogüst Komt)’tur. Comte, sebep ve sonuçların gözetlenmesi gerektiğini savunmuştur. O, “Tarihi Toplumsal Evre” anlayışını “Üç Aşama Yasası” ile açıklar:
- Teolojik evre: Fenomenlerin tanrısal ya da manevi nedenlerle açıklandığı evre insanların her şeyi din ile açıkladığı dönem ortaçağa kadar uzanır.
- Metafizik evre: Olayların oluşunun soyut kuvvetlerle açıklandığı dönem toplumsal olayların özgürlük eşitlik gibi soyut kavramlarla açıklanması
- Pozitif evre: Bu evrede insan sadece gözlemlenebilir olana yönelir. Yalnızca olaylar arasındaki yasalar ya da değişmez bağlantılar incelenir. Ona göre bu evre insan düşüncesinin ve gelişiminin en yüksek basamağıdır. Comte bu süreci bir insanın çocukluktan yetişkinliğe geçiş aşamalarına benzetir. Bununla birlikte Comte, “Pozitivizm niçinlerle uğraşmaz ama nasılları iyi bilir” ilkesini koyar.
Kitapta isimler yok yanlızca numaralar var herkesin bir numarası var kitabı okurken bu yüzden ilk başta o kişinin erkek mi dişimi olduğunu anlamakta zorluk çekiyorsunuz.
Bu Tek Devlet diktatör havasındaki ve numaralar tarafından tanrılaştırılmış Velinimet tarafından yönetiliyor.
Kitap Distopya’nın kurucularından kabul ediliyor( 1984 ve Cesur Yeni Dünya ilham kaynağı)
Özgürlük,Özgür irade gibi şeyler mutsuzluk sebebi.
Her şeyin bir devlet tarafından belirlenmiş bir saati var işte burada Çizelge devreye giriyor, çizelge kitabın temel materyallerinden “Saat Çizelgesi her birimizi güpegündüz o yüce şiirdeki altı tekerlekli çelik kahramana dönüştürür. Her sabah, o altı tekerleklinin kesinliğiyle, aynı saatte, aynı dakikada biz, milyonlar, tek bir gövde olarak yataklarımızdan kalkarız. Her gün aynı saatte milyonluk bir bütün olarak işe başlar, milyonluk bir bütün olarak işimizi bitiririz. Tek bir bütüne karışır, milyonlarca eli olan tek bir gövdeye dönüşür, çizelgenin belirlediği aynı saniyede hepimiz kaşıklarımızı ağzımıza götürür, aynı saniyede gezintiye çıkar, oditoryuma, Taylor Egzersizleri salonuna gider, sonra uykuya çekiliriz…”
Seks bile devletin izin verdiği günlerde yapılıyor izinsiz şekilde yaşanan ilişkiden doğan çocuklar öldürülüp numaralar cezalandırıyor “Size gelmeyi çok isterim, perdeleri indirmek için. Hemen bugün, şimdi… -dedi 0-90, başını kaldırıp yusyuvarlak, kristal mavi gözlerini utangaçça bana doğrultarak. Gülünç kadın. Ne demeliyim şimdi buna? Daha dün bendeydi ve o da benim kadar biliyordu ki, bundan sonraki en yakın seks günümüz yarından sonraydı”
Mektuplar güvenlik önlemi olarak önceden çeşitli kişilerce okunup ondan sonra sahibine teslim ediliyor.
