Frida Kahlo, 30. yüzyılın en ikonik ve trajik hayat hikayesine sahip sanatçılardan biridir. Frida Kahlo’nun Hayat Hikayesi, sanatı kadar popülerdir. Resimleri özgün ve hayat hikayesini anlatan çizimlerle doludur. Kahlo’nun tablolarına bakarak hayat hikayesine dair çıkarımlar yapmak mümkündür
Bu popülaritesine rağmen kahlo hakkında bilmediğimiz onlarca şey var. Bu yazımızda Frida Kahlo hakkında bilinmeyenleri ve hayat hikayesini anlattık. Keyifli okumalar
Kaza ile birlikte başlayan ressamlık
1925 yılında bütün hayatını değiştirecek bir kaza geçirir. Bindiği otobüsün tramvaya çarpması sonucu, demir çubuk gövdesini delmiştir. 3 ay boyunca yataktan çıkmayan Frida Kahlo, 35 ameliyat geçirmiştir ve bir daha çocuk sahibi olamamıştır.
Doktor olmak isteyen Kahlo, tıp eğitimini yarıda bırakarak sanata yönelmiştir. 18 yaşındayken bütün kariyeri tamamen değişir. Yaşadığı kaza onu sanata iter, ilk olarak yatağının üstüne bir ayna koyup kendi portesini çizer.
Dış görünüşü ve tüyleri
[geo_ad]
Feminist bir görüşe sahip olan Frida Kahlo, kaşlarının ortasında ki tüyler, alt ve dudak kılları ile ilgili şunları söylüyor; “Bir kadının nasıl görünmesi gerektiğiyle ilgili beklentilerinizi karşılamak için düşüncelerimi değiştirmeyeceğim” şeklinde açıklama yapmıştır.
Belki de en çok bu yönüyle dikkat çekmiştir. Kahlo, toplumda kabul edilmeyen bazı sosyal kesimler tarafından dışlanmış ve utan duyan kadınların bir ışığıdır. Yüz tüylerinin bulunması da tıpkı erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da normal karşılanmasını istemesinden kaynaklanıyor. Bu yönüyle Kahlo bir ikon haline gelmiştir.
Bieksüel olması
Frida’nın hayatında bir bilinmeyen de onun biseksüel olması. Amerikalı ressam Diego Rivera ile evliyken başkalarıyla da birlikte olmuştur. Diego’dan boşandıktan sonra bir sergi için Paris’e gider. Paris’te tanıştığı Josephine Baker ile yeni bir ilişkiye başlar. 1900’lü yıllarda homoseksüel tabuların çok sert olduğu sıralarda o kimseden korkmadan cesurca tavrını sergilemiştir. Ona karşı baskıların hiçbirine boyun eğmemiştir.
Bu yönüyle 1900’lü yılların en cesur kadınlarından biri haline gelmiştir.
[geo-post target=”true” id=”8828″ label=”Önerilen Yazı”]
Diego Rivera ile evliliği
Kahlo henüz 22 yaşındayken, 42 yaşında olan Meksikalı ressam Diego Rivera ile evlendi. Ünlü ressam Rivera, Kahlo’nun çalışmalarından ilgi duyup onu sanatçı olma konusunda ikna etmiştir. İlişkileri evlilik yolunda ilerlerken onlar için fil ve güvercin benzetmeleri yapılıyordu. Kahlo’nun ilk evliliği olmasına rağmen Diego’nun üçüncü evliliği olmuştur. İkili uzun ve çalkantılı bir ilişki sürdürmüştü.
[geo_ad]
Sergisine ambulansla gitmesi
1950’li yıllarda kangrenden dolayı ayağından şikayetçiydi. 1953 yılında de kişisel sergisini açmıştı. Geçen 3 yıl onun acısını dindirmemişti, doktorları dinlenmesini ve sergiye katılmaması gerektiğini düşünmüştür.
Frida Kahlo, güçlü duruşundan hiçbir zaman ödün vermemiştir ve sergiye kendi boyadığı sedyesiyle gitmeye karar vermiştir. Çektiği onca acıya rağmen ambulans ile sergiye gitmiştir. Bu sergiden 1 yıl sonra 47 yaşında hayatını kaybeder.
Kendi tasarladığı protez bacakları
Çocuk yıllarında yaşadığı kaza sonrası ayağında kangren oluşunca bacağını kaybetmek zorunda kalmıştı. Bacağını kaybetmesine rağmen umutsuzluğa kapılmayan Kahlo, acısını güzelliğe dönüştürmekte kararlıydı. Kahlo’nun tasarladığı protezler kişisel eşyalarıyla birlikte müzede sergileniyor.
[geo_ad]
Ölümünden sonra gelen ün
Kahlo’da tıpkı Franz Kafka gibi ölümünden sonra popüler hale gelmiştir. Kendi çalışmalarından çok ressam Rivera’nın eşi olarak bilinmiştir. Ölümünden sonra çalışmaları ilgi görmeye başlamış ve büyük beğeni toplamıştır. Geçmiş yıllarda sadece Rivera’nın karısı olarak bilinen Kahlo dünya çapında bir üne kavuşmuştur. Ölümünden önce: “Umarım son eğlencelidir, asla geri dönmeyi düşünmüyorum” yazmıştır.
Ünlü Ressam Frida Kahlo’nun Hayat Hikayesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi paylaşmayı ve Binbir Sözlük sitemize üye olmayı unutmayın.