Kendisini mutlu bir pesimist olarak tanımlayan Alper Canıgüz, bir avantür yazarıdır. İlk eseri 2000 yılında yayımlanan Tatlı Rüyalar adlı kitabıdır. Sırasıyla eserleri şunlardır: Tatlı Rüyalar, Oğullar ve Rencide Ruhlar, Gizli Ajans, Cehennem Çiçeği, Kan ve Gül, Kıyamet Park.
Eserlerinde absürtizmden, varoluşçu felsefeden oldukça yararlanır. İnanılmaz akıcı, samimi bir dili var.
Benim ilk okuduğum Canıgüz kitabı ise; Oğullar ve Rencide Ruhlar. Bu kitap o kadar güzel, o kadar farklıydı ki ne yazsam bilemedim şimdi. Öncelikle şunu söylemeliyim: Bu kitap Cehennem Çiçeği ve yakın zamanda çıkan Kıyamet Park ile bir seri şeklinde düşünebiliriz. Karakterler aynı, olaylar farklı.
Oğullar ve Rencide Ruhlar kitabı, 5 yaşında olan bir çocuğun (Alper Kamu), bir cinayeti aydınlatmasını anlatır. Bir yerde okumuştum: “Sherlock’tan tek eksiği yaşı.” diye. Gerçekten de öyle.
“Nee 5 yaşında mı?” dediğinizi duyar gibiyim. Peki kim bu Alper Kamu?
Bizim Alper o kadar zeki, kendi yaşıtlarından o kadar farklıdır ki herkesin dikkatini çeker. Oğuz Atay, Dostoyevski okur mesela. Felsefeye ilgilidir. Alper Kamu ismi fonetik olarak size bir ismi çağrıştırıyordur belki. Evet, Albert Camus’u. Canıgüz, Camus’a, varoluşçu felsefeye böyle bir gönderme yapmıştır.
Kitapta yine absürtizmden yararlanılmış, yer yer beni gülümseten, yer yer ise beni düşündüren bir eser oldu. Yazar o kadar güzel yerlere de değinmiş ki, insanlığa dair, dünyaya dair. Her şeyiyle mükemmel bir eser.
Şiddetle tavsiye ederim bu güzel mi güzel kitabı. Tadı damağımda kalan kitaplardan oldu kesinlikle. Bu kitaptan sonra bir Alper Canıgüz hayranlığım tutmadı değil. Alper Kamu‘nun geçtiği iki kitabı da alıp okudum (Cehennem Çiçeği ve Kıyamet Park). Canım yazarımın röportajlarını da hemen izledim. Nasıl nahif, nasıl mütevazı biri.
“Bazen de saygıdeğer abilerim ablalarım, dünyası yerle bir olur insanın. Hayat, fazla kafa yormadan idare etmeyi sağlayan bütün anlamlarını yitiriverir. En akıllıca saydığınız fikirlerinizin saçmalığını, en içten duygularınızın, yapmacıklığını kavrarsınız.
Aslında hiçbir konuda bir fikriniz bulunmadığını, aslında hiç kimseye karşı bir şey hissetmediğinizi ve tüm evrenin de size karşı aynı gaddarca kayıtsızlık içinde olduğunu. Hep gözünüzün önünde durduğu halde o güne dek her nasılsa yok saymayı başardığınız bu gerçeği fark ettiğiniz anda ilahi işleyişi de çözmek üzeresiniz demektir.”
