Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç, sürekli olarak medyaya düşen; dünyaya uydu çarpacak, meteor düşecek, hatta geçenlerde Çin’in yolladığı roketin dünyaya çarpacağına dair haberler çıkmıştı işte bu tarz efsanevi astrolojik olayların bundan 100 yıl önce halkımız tarafından nasıl karşılandığını görmek isterseniz bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Kitap Halley isimli kuyruklu yıldızın dünyaya çarpacağı haberini alan halkın bilinçsiz bir şekilde mahalle aralarındaki diyalogu ve telaşı ile başlıyor. Kitabımızdaki ana karakter İrfan Bey genel olarak kadınların bu bilinçsizliğini kullanıp kadınlardan öç almak için planlar yapmasıyla devam ediyor.
İrfan Bey’in bu öç alma hırsına sebep olansa kadınlarda istediği özellikleri bulamaması ve kadınların onu görmezden gelmesiydi. Kitap bu konularla başlayıp İrfanın kadınlara bakış açısını değiştirecek bir kadını henüz görmeden mektuplarla tutulmasıyla şekilleniyor ve ana tema oluşuyor.
Kitapta Hüseyin Rahmi, kitabın büyük çoğunluğunu oluşturan mektuplaşma kısımlarında, kadınların değersizleştirilmesi hatta bazı kadınların da bizzat bunu destekleyişini çok güzel işlemiş. Ayrıca cehaletin bir toplum için ne kadar hazin sonuçları olacağını da gözler önüne sermiş.
Kitap; konusu, konuların işleyişi bakımından çok sevdiğim bir kitap oldu fakat birçoğumuzun hakim olduğu, fazla terimsel olan astronomik bilgileri halka anlattığı kısım beni biraz sıktı diyebilirim. Ayrıca kitabın sonunu da ortalarında tahmin etmek kitaba olan merakımı etkiledi.
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç Kitabından Alıntılar
“Cahiller! Boş dediğiniz bu hayatın zulümle, haksızlıkla, adaletsizlikle, ihanetle, kötülükle dolu olduğunu görmüyor musunuz?”
Erkekler âleme karşı mertlik taslarlar. Kadınlara kahpelik atfederler. Biri ne gülünç övünme, öteki ne insafsızca iftira..
“Hep bu kocalık, hakları sizin, erkeklerin midir? Bize, kadınlara, ne Allahtan, ne Peygamberden, ne kanundan bir parça kayırma düşmez mi?”..
“Aldanıyorsunuz beyefendi, hakikat dolaba kilitlenmez…”
“Hakikati anlamak herhalde aldanmaktan iyidir.”
…Fakat ne olursa olsun yalan değildi. Yalan olmayan şey hakikat değil midir?
Bir şeyi yapmak günah olabilir, lâkin düşünmek öyle değil. Zihni, faaliyetinden kim alıkoyabilir? Özellikle bu kabahatinden dolayı kim azarlanabilir? Düşüncede kalanlar, ne şekil ve içerikte olursa olsun buna kanun bile karışamıyor…
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç – Hüseyin Rahmi Gürpınar kitabı daha önce okumuş muydunuz? Düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz.
