“Dune“, Frank Herbert tarafından 1965 yılında yayımlanmış ve daha sonra birçok devam kitabı yazılmıştır. Frank Herbert’ın Dune Kitabından Alıntılar Kitap, dünya üzerinde geçen bir hikâye anlatır ve gelecekteki bir evrende geçer. Anlatılan gezegen olan Arrakis, dünyanın tek melange kaynağıdır ve bu nedenle çok değerlidir. Melange, bir tür güç verici bileşiktir ve Arrakis’te yetiştirilir. Ancak Arrakis aynı zamanda çok tehlikeli bir yerdir ve sürekli çeşitli güçler arasında çatışmalar yaşanmaktadır.
Paul Atreides ve onun ailesi, Arrakis’te yaşamaya başlar ve gezegende çeşitli mücadelelerle karşılaşır. Paul, Arrakis’te doğmuş olan bir yerli olan Fremenler arasında yetişmiştir ve onların inançlarını ve kültürlerini iyi bilir. Paul, aynı zamanda Arrakis’te bulunan diğer güçlerle de mücadele etmek zorundadır ve onların arasında iktidar mücadelesi olur.
“Dune“, bilim kurgu tarihinin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir ve birçok takipçi kitlesi bulunmaktadır. Kitap, toplumlar arası çatışmalar, iktidar mücadeleleri, politik manevralar ve dini inançlar gibi konuları da işler ve geniş bir evreni yansıtır. Kitap, ayrıca insanların gelecekteki bir dünyada yaşayabilecekleri olasılıkları ve zorlukları da anlatır. “Dune”, popüler kültürde de birçok etki yaratmış ve filmler, diziler, oyunlar ve müzikler gibi çeşitli ürünlerin yapımına konu olmuştur.
Dune Kitabından Alıntılar
Korkmamalıyım. Korku katilidir aklın. Korku, mutlak yıkım getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Onun etrafımdan ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiğinde, onun izlediği yolu görmek için iç gözümü ona çevireceğim. Korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım.
Bir insanın yaşayabileceği en korkunç aydınlanma anı, babasının da insan olduğunu, etiyle kemiğiyle insan olduğunu keşfettiği andır.
“Acı, zaferin bedelidir.”
”Yabancı bir diyarda yabancıyım,”
Dostlardan ayrılmak üzücüdür. Mekânlarsa altı üstü mekândır.
Dinin kurallar ve kalıplarla öğretilmesinin büyük ölçüde sahtekârlık olduğunu herkes anlamalıdır. Doğru öğretiyi tanımak çok kolaydır. Onu mutlaka tanırsınız, çünkü zaten içinizde olan ve hep bildiğiniz şeyleri anımsamanızı sağlar.
Bu dünya içimi boşalttı, geride tek bir şey kaldı… en eski hedefim: yarını yaşamak.
Dilekler balık olsa hepimiz ağ atardık…
“Zihin bedene emredince, beden itaat eder. Ama zihin kendi kendine emredince direnişle karşılaşır.”
“Toplumumuzda insanlar alıngan olmamalıdır,” dedi. “Bu genellikle intihar demektir.”
İtaatsizlik günah sayılmalı , cezası dinsel olmalı.
”İlerleme fikri, bizi geleceğin dehşetinden koruyan bir koruma mekanizmasıdır.”
Kanunlar ve görevler din çatısı altında birleştiğinde, insan asla tamamen bilinçli olamaz, asla kendinin tamamen bilincine varamaz. Asla tam bir birey olamaz.
