Gerçek adı Kemal Sadık Gökçeli olan Yaşar Kemal, çiftçi Sadık Efendi ile Nigar Hanım’ın oğlu olarak Adana’nın Osmaniye ilçesinde 6 Ekim 1923 yılında dünyaya geldi.
Yaşar Kemal henüz 4 yaşındayken gözlerinin önünde babasını kaybetti. Camii de namaz kılarken kalbinden bıçaklandı.
Bu olaya tanık olan Yaşar Kemal, kekeme oldu ve 12 yaşına kadar konuşmakta zorlandı. Türkü söylerken kekemeliği geçiyordu. Babasının ölümüne çok üzülen Yaşar Kemal, uzun süre babasının mezarlıkların önünden bile geçemedi. Okuma yazmayı öğrendikten sonra kekemelikten kurtuldu.
Yaşar Kemal, çok küçük yaşta geçirdiği bir kaza sonucu sağ gözünü kaybetti. Kurban’ın derisini yüzülmesine yardım ederken elindeki bıçak gözüne gelir ve gözünü kaybeder Küçük Kemal.
8 yaşlarındayken köye gelen tuhafiyeci kadının borç defterin köylülerin borçlarını yazmasından etkilenerek yazmaya ilgi duyar. Küçük yaşta doğaya topluma ve insanlara karşı eserlerinin temelini oluşturacak yazılar yazmaya başlar.
İlk Şiirini 1936 Yılında, İlk Kitabını 1943’te Çıkarır
İlk şiiri ”Seyhan” Adana Halkevi Dergisi’nde yayınlandı. Ortaokula 1941’de başlayıp son sınıfta hastalığından dolayı kendini edebiyata verir ve öğrencilik hakkını kaybeder. Memurluk, ırgatlık, inşaat dentçiliği, arzuhalcilik gibi farklı işlerde çalışır.
Hayatın zorluklarıyla boğuşan Yaşar Kemal, toplumun acılarını da eserlerine yansıtır.
1940’lı yılarda tanıştığı Abidin Dino vesilesiyle okuduğu Don Kişot eseri, onu batı edebiyatı üzerine yoğunlaştırır.
Usta yazarın, 1940 – 1941 yıllarında derlediği ”Ağıtlar” adlı kitabı, 1943 yılında Adana Halkevi tarafından yayınlanır.
[geo-post target=”true” id=”710″ label=”Önerilen Yazı”]
Yaşar Kemal imzasını ilk defa 1951’de kullandı
1951 yılında İstanbul’a taşınan Yaşar Kemal, kısa bir süre işsiz kaldıktan sonra Cumhuriyet gazetesinde, fırka ve röportaj yazdı. Yazılarında Anadolu insanının toplumsal sorunlarını yazmaya çalışan Kemal yine bu yıllarda ”Dünyanın en büyük çiftliğinde yedi gün” başlıklı röportajı, ”Özel Başarı Armağan’ına değer görüldü.
Edebiyat hayatının yanı sıra siyasi faaliyetlerde bulunan Yaşar Kemal, 1967’de ”Ant” adlı derginin eklerinden birinin sebebiyle 18 ay hapse mahkum edildi. Daha sonra bu karar yargıtay tarafından bozulmuştur.
Yazıları dolayısıyla birçok kez kovuşturmaya uğrar Yaşar Kemal, 1974 – 1975 yılında Türkiye Yazarlar Sendikası’nda Genel Başkan olarak görev yapmıştır.
Eserlerinde sade bir dil kullanan Kemal, roman ve öykülerinde genelde Çukurova’da yaşanan dramları işlemiştir. İnce Memed‘in de aralarında bulunduğu 9 eseri sinemaya aktarılmıştır.
Birçok Kez Nobel’e Aday Gösterildi
1973’te olmak üzere bir çok kez Nobel’e aday gösterilen Yaşar Kemal bir türlü Nobel ödülünü alamamıştır. Verdiği bir röportajda ” Ölene kadar aday olacağım” demiştir
Çok yakın dostu olan Zülfü Livaneli, Nobel ödülünün Yaşar Kemal’e verilmediğini ”Sevdalım Hayat” kitabında şöyle aktardı
[geo_alert style=”1″ color=”primary” ]“Bir seferinde Yaşar Kemal, Nobel Ödülü’ne çok yaklaşmıştı. En güçlü aday olarak adı geçiyordu ve sonradan öğrendiğimize göre ödülü kazanamaması için hiçbir neden yoktu. Tam o sırada bazı Türkler ve Türkiyeli Kürtler devreye girerek, Yaşar Kemal aleyhine bir dedikodu çarkı çevirdiler. İsveç akademisine, Türk edebiyatını iyi bilmediklerini, aslında Yaşar Kemal’in Türkiye’de beşinci sınıf bir yazar olduğunu, sadece o çevrilmiş olduğu için ödülü ona vermenin haksızlık olacağını söylemişler. Bu arada bazı Kürtler de Yaşar Kemal’in Kürt olduğu halde Türkçe yazmasının Kürt kimliğini inkar etme anlamına geldiğini öne süren bir kampanya başlattılar. Onlara göre Yaşar Kemal, Kürt halkının masallarını alıp Türklere mal etmekle görevli bir devlet yazarıydı. Lars Gustafson adlı İsveçli romancı Avusturya’da tanıştığı Diana Canetti adlı Türkiyeli bir yazarın Türkiye’de Yaşar Kemal’den daha ünlü olduğunu yazınca dayanamadım ve yazının yayımlandığı Expressen gazetesine bir açıklama gönderdim. Bu tartışmalar, zaten kıl payı dengeler üstünde duran İsveç akademisini ürküttü ve Yaşar Kemal’e verecekleri ödülü ertelemeyi uygun görüp Patrick White’a verdiler.”[/geo_alert]
Hayatı boyunca şiir, derleme, öykü, roman, söyleşi, deneme, fıkra, makale ve senaryo gibi bir birçok edebi eser yazan usta Türk edebiyatına 26 roman, 11 deneme, 9 röportaj, 2 öykü ve 2 şiir miras bıraktı.
Yaşar Kemal, solunum yetmezliği şikayeti ile tedavi gördüğü hastanede, çoklu organ yetersizliği sebebiyle 28 Şubat 2015’de 92 yaşında hayatını kaybetti.
