Herkese merhaba benim için çok uzun bir ara oldu ama bu arada çok güzel kitaplar okudum. Bu yazımda Agatha’nın Anahtarı Kitabı İncelemesi‘ni yapacağım.
Ben Ahmet Ümit‘i çok seviyorum. Yazdığı her kitaba hayran kalıyorum denilebilir. Bu günde sizlere polisiye konulu bir kitapla dönüyorum. Kitabın kapağında Agatha hanımın ismi var diye almıştım. Pera Palas bir aralar çok ilgimi çekiyordu.
Agatha’nın Anahtarı Kitabı İncelemesi
Kitabın konusuna bile bakmadan almıştım. Ama kitap sadece Agatha Christie üzerine değilmiş, içinde birden fazla polisiye olay bulunuyor. Ben kitabı çok severek okudum. Bir kitabı okurken o kitabın her satırını okurken acaba gelecek satırda ne anlatacak merakı verdi. Bu sayede kitabı okumak bir günümü bile almadı. Aslında kitabı size baştan sona her satırıyla anlatmak istiyorum ama önceden spoiler verip tadınızı kaçırmak istemem.
Bu arada spoiler kelimesinin Türkçe karşılığını aramızda bilen var mı acaba diye düşündüm bir anda kendi kendime. Belki bazılarınız bunu yazmasan da olurmuş diyeceksiniz ama dilimizin yozlaşmaması ve günlük hayat daha az başka dillerdeki terimleri kullanmak için bence bunu da bilmek önemli. Spoiler kelimesi bir şeyin haberini başkasına önceden vermek bunu hepimiz biliyoruz ama günlük hayatımızda tat kaçırmak anlamında kullanılıyormuş bana da bu gün arkadaşım söyledi. Doğruluğunu garanti edemem. Bende yeni öğrendim..
Bu arada ben sadece buraya okurken zevk aldığım kitapları yazıyorum, ve açık konuşmak gerekirse bazı kitaplar benim okuma isteğimi yok ediyor. Bu yüzden sizlere bir tavsiye bence bu kitabı okuyun çünkü çok güzel. En azında polisiye hikayelerini sevenler için.
Agatha’nın Anahtarı Kitabından Alıntılar
“Zekâsını yalnızca sevdiği kadını kendine bağlamak için kullanabilecek iflah olmaz bir âşığım sadece.”
“Bu dünyada güçlü olan, kıyıcı olan piyasanın hakimi olur.”
“Keşke şu kaldırımlarda dertsiz tasasız yürüyen insanlardan biri olsam. Sahi bu insanlar dertsiz tasasız mı? Hani biz, onları çektikleri çilelerden, sıkıntılardan kurtarmak için daha güzel bir dünya kuracaktık?”
“Sanki ben bir korku filmi yönetmeniyim de senaristler yazdıklarını teker teker karşımda okuyorlar.”
“O, benim yarınlarımı çalmıştı,” diye açıklıyor cüssesine hiç yakışmayan çocuksu bir sesle. “Başkasınınkini de çalmasın diye öldürdüm.”
“Bazı cinayetlerin aydınlanması polisin çabasına değil, siyasi iktidarın tavrına bağlıdır. Elinizde ne kadar ipucu, ne kadar somut kanıt olursa olsun hiçbir yararı olamaz. Çünkü yukarıdan birileri, bu işin aydınlanmasını istemiyordur. Bazen doğrudan söyledikleri de olur, ama genellikle her adımda önünüze engeller koyarak, sizi yolunuzdan saptırmaya çalışırlar.”
“İşte ayaktayım. Ama ne yaparsam yapayım, her gece gözlerimi kapadığımda Şermin’in acı içindeki yüzünü görmekten kurtaramadım kendimi.”
“Âşıklara dokunulmaz.”