Engin Geçtan Türk psikiyatri profesörü, psikoterapist ve yazar. İnsan Olmak eseri psikoloji türünde olup, ilk kez 1983’te yayınlanmıştır.
Geçtan bu eserinde ‘insan’ olmanın ilkelerini irdelemiştir. Kitap on iki başlıktan oluşuyor. Bu başlıklarda insanın kendisiyle, çevresiyle ilişkisinden söz etmiş. Yazar bu doğrultuda insanların tüm bunlara dair davranışları, yaptıkları ve yapacaklarının çoğunun çocukluk döneminde yaşadıklarına bağlıyor. Yani ‘çocukluğuna inelim’ mevzusu doğruymuş. İnsanın çocukken nasıl bir ailede yaşadığı, nelere maruz kaldığı ilerdeki hayatına doğrudan veya dolaylı bir yolla etkisi oluyor. Bunların her biri de travma! Sırf bu travmalarımızdan dolayı da sorumluluklarımızdan kaçmamamız gerektiğini de vurguluyor yazar.
Yazarın kitap boyunca üzerinde durduğu bir diğer konu ise; elalem. Engin Geçtan, toplumun insan üzerindeki etkisinden de sıklıkla söz etmiştir. Toplumun belirli kalıpları, değer yargıları var. Bunlar herkese uymak zorunda değildir. Kimileri oluşmuş bu kalıplardan kendisini kurtarmış, kimileri ise bu kalıplara sıkı sıkıya bağlanıp hayatını ‘yaşamamaya’ başlamış. Yazar, sırf “elalem ne der” mantığıyla davranan insanların ne kadar mutsuz varlıklar olduğundan, hayatını ‘yaşayan’ insanları sadece eleştirmekten başka bir şey yapmadıklarından da bahsetmiştir.
Kitaba başlamadan önce bir tık korkmadım değil. Psikoloji türünde olduğu için ‘acaba içinde psikolojik terimler var mı?’ diye tereddüt etmiştim. Ama hiç de öyle değil. Gayet yalın, sade, anlaşılır bir dili var. İnsan Olmak bizi, bize anlatıyor. Dünyada bizi, bize anlatan kaç kitap vardır ki? Kitabı okurken göreceksiniz ki, elinizde tuttuğunuz şey bir ayna. Aynalar insanı olduğu gibi gösterir, olmak istediği kişiyi değil. Bu kitap da öyle bir eser, ayna niteliğinde.
Mutlaka ama mutlaka herkes tarafından okunması gerektiğini düşünüyorum. Şiddetle tavsiye ettiğim bir eser. Yazarın çok güzel bir sözünü paylaşmak istiyorum:
“Dünyada iki tür insan vardır: Yaşayanlar ve yaşayanları seyredip eleştirenler. Seyretmek ölümü, katılmak ise yaşamı simgeler.”
