Biliyorum, hepimizin günlük koşuşturmaları arasında hobilerine ya da en bilindik örneği ile kitap okumaya vakti yok, Fakat Kitaba Bir Şans Ver.
6 yaşından itibaren bir hayata atılıyoruz ve her yaşımızda ayrı bir sorumluluk macerasına maruz bırakılıyoruz. Sabah çıkıp akşam geldiğimiz evlerimizde olan olayları da takip edelim derken hiç anlamadığımız bir duygu yükü biniyor sırtımıza.
Ama eminim ki (bazılarını tenzih ederim) ufacık da olsa bir vaktiniz kalıyordur. ‘Zaten kafam çok dolu bir de kitapla başımı ağrıtamam.’ derken elimize telefonu da almayalım. Eğer gerçekten öyleyse biraz temiz hava ile kendimizi ferahlatmak en iyisidir. Sonra elimize bir kitabı alıp okumaya başlayalım.
İlk sayfayı açıp yazarın neler anlatmak istediğini görelim. Emin olun bir sayfa bile okusanız yavaş yavaş istemsizce ‘Sonra ne oldu acaba?’ derken bulacaksınız kendinizi. Kafanız günlük olaylardan soyutlayacak sizi. Başka bir aleme seyahat ediyor olacaksınız.
Düşününsenize, daha önce hiç görmediğiniz hayal etmediğiniz büyülü bir mekanın varlığından haberdar olmak ve orası hakkında bilgiler edinmek, bu yaşadığınız hayat ile kıyaslayıp sizi gazlayamaz mı? Bir şeylerin farkına varmanıza yardım edemez mi?
Eğer bir gün kitap okumaya karar verirseniz, ne sevdiğinize karar verin önce. Hayali şeyleri mi seversiniz, acıyı, kederi, korkuyu mu yoksa içinizi gıdıklayacak bir romantizm mi çeker sizi?
Sonra gidip o türün kitaplarını araştırabilirsiniz. Eğer benim gibiyseniz bilinenlerin aksine daha az duyulmuşlar ilginizi çekebilir. Lütfen onlara da bir şans verin. İlla kitap okuyacağım diyerek herkesin en gözde tutup paylaştığı kitapları okumaya çalışarak beğenmeseniz, anlamasanız bile ‘Modern köle olmak bunu gerektirir.’ gibi düşünüp zorlamayın kendinizi. Bu gibi davranışlar sizi kitaptan soğutacaktır.
Şimdi lütfen bunu okuduktan sonra 5 dakika bile olsa elinize bir kitap alın ve daha güzel bir ruha, akla sahip olmak adına kendinizi ödüllendirin. Kitaba Bir Şans Ver