Norveçli yazar Jostein Gaarder’in felsefe içerikli romanı Sofie’nin Dünyası. Bu yazımızda Sofie’nin Dünyası Kitabı İncelemesini yapacağız. Kitabın konusu : 14 yaşındaki Sofie adlı karakterimizin posta kutusuna gelen bir mektup almasıyla başlıyor.
Kitapta başlığın altında da söylendiği gibi felsefe anlatılıyor. Sofie gizli bir felsefe öğretmeni ya da filozofla tanışıyor. Ondan ilk çağlardan itibaren Sokrates, Platon, arada Descarte, Spinoza, sonda Marx, Darwin derken birçok filozofu, felsefe okuyoruz. Sofie’nin esrarengiz felsefe öğreticisi yada öğretmeni diyelim kitabı okurken siz zaten nasıl bir karakter olarak çıkıyor karşımıza göreceksiniz.
Alberto Knox, Sofie’nin felsefe öğretmeni olarak yukarda bahsettiğim gibi felsefe öğretiyor anlatıyor, ve anlatırken sizde düşünmeye başlıyorsunuz. Öyle ki kitapta Sokrates, Platon, ve bir çok filozoftan bahsediyor, onların yaşadıkları ülkelerde Yunanistan Atina Roma, gibi pek çok ülke tarihini ve yaşadıkları dönemi yaptıkları çalışmaları okuyoruz. Öğretici ve eğitici bir kitap.
Sofie’nin Dünyası Felsefe Ağırlıklı
Kitabı okurken bir roman okur gibi değil de felsefe kitabı okuyormuş gibi okumanızı tavsiye ederim. Çünkü içerisinde çok güzel bilgiler var birçok filozoftan bahsediyor, onların yaşamlarından izler yaşıyor, aynı zamanda iyi bir şekilde anlayabilmeniz için yavaş yavaş ya da bölüm bölüm okumanızı tavsiye ederim. Kitap sizi sıkmıyor çünkü sadece felsefe anlatmıyor bölümlerde karakterlerin normal hayatlarına dönüyoruz normal hayatlarından izleri okuyoruz sonra tekrardan farklı anlatımlar oluyor tabii ki okuduktan sonra ne kadarı aklımızda kalır bilemiyorum çünkü dediğim gibi felsefe içerikli bir roman okurken de önemli olan kısımları bir yere not alırsanız ileride sizin için çok faydalı olacaktır.
kitabın gerçekten çok farklı bir konusu var gerek başlangıçta ve ortalarına doğru sizi çok farklı bir şey karşılıyor iki karakterden farklı bir karakterler de konuya dahil oluyor ve onlarla birlikte bir hayal dünyasında yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Okurken de tabii ki bol bol düşünüyorsunuz eğitici olmakla birlikte aslında gençler için okunması gereken anlaşılabilir sıkılmadan bilgi sahibi olabilmeleri için iyi bir felsefe içerikli roman diyebiliriz. Felsefeye giriş için başlangıç kitabı olabilir böylelikle felsefeyi okurken sıkılmazsınız hem de bir çok filozofun hayatını ve ülkeleri okumuş oluyoruz böylelikle sonraki okuyacağınız felsefi içerikli kitaplar için bir alt zemin kurmuş olursunuz…
Sofie’nin Dünyası Kitabı Alıntıları
Kadın kendini geri kazanmalı, kimliğini erkeğin kimliğine bağımlı kılmaktan vazgeçmeli. Çünkü kadını baskı altında tutan yalnızca erkek değildir, yaşamının sorumluluğunu ele almayan kadın kendi kendine de baskı uygular.
“Carpe diem” Yani gününü gün et! Yine çok söylenen bir başka Latince söz de şuydu: “Memento mori” Bunun anlamı da, “Öleceğini unutma!
– “Aptalca sorular sormaya başladın ama.”
– “Sen cevap veremiyorsun diye ben aptalca soru sormuş olmam.”
“Kadın bu sorumluluğu yeniden ele geçirmeli, diyordu Simone de Beauvoir. Kendini geri kazanmalı, kimliğini erkeğin kimliğine bağımlı kılmaktan vazgeçmeli. Çünkü kadını baskı altında tutan yalnızca erkek değildir, yaşamının sorumluluğunu ele almayan kadın kendi kendine de baskı uygular.”
“Delirmişsin sen.”
“Biliyorum.”
“…Çünkü yalnızca erkek değildi kadını ezen. Kadın kendi hayatından sorumlu olmaktan vazgeçerek kendi kendini de eziyordu…”
…en akıllı kişi, neyi bilmediğini bilendir…
Barok dönemin tipik bir sloganı vardı: ‘carpe diem’.Yani ‘gününü gün et!’ Yine çok söylenen bir başka Latince söz de şuydu: ‘momento mori’. Bunun anlamı da, ‘öleceğini unutma!’
Kadın kendini geri kazanmalı, kimliğini erkeğin kimliğine bağımlı kılmaktan vazgeçmeli. Çünkü kadını baskı altında tutan yalnızca erkek değildir, yaşamının sorumluluğunu ele almayan kadın kendi kendine de baskı uygular.
Sartre “İnsan özgürlüğe mahkumdur” diye yazmıştı. Mahkumdur, çünkü kendi kendini yaratmış değildir ama yine de özgürdür. Çünkü bir kez dünyaya atıldıktan sonra ,yaptığı her şeyden sorumludur .