Celal Şengör’ün yeni kitabı, Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor. Damla Karakuş’un Celal Şengör ile yaptığı söyleyişi kitabı. Yazının devamında kitabın tanıtım bülteni, Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor Kitabı İncelemesi ve Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor kitabından alıntılar yer alacak.
Tanıtım bülteninden
Bilim insanı Prof. Dr. Celâl Şengör’ün doyurucu yanıtlarıyla biyografisini oluştururken özellikle gençlere bir bakış açısı kazandırmayı hedefleyen ve buna da ulaşan, gazeteci, editör Damla Karakuş’un hazırladığı nehir söyleşi Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor, Masa Kitap etiketiyle raflardaki yerini aldı.
Bu kitap bir nehir söyleşi, ancak ne tek başına jeolojiyi ne de Celâl Şengör’ün biyografisini anlatıyor. Şengör’ün biyografisinden yola çıkarak gençlere, özellikle bilim konusunda çalışmak isteyen gençlere bir vizyon sunuyor. Bunun içindir ki bu söyleşi kronolojik bir şekilde ilerlemek yerine bilimden edebiyata, sinemadan siyasete geniş bir yelpazede sevgili Şengör’ün bakış açısını ve hayatı yorumlama biçimini içeriyor. Kitabın kapağını kapattığınızda çok fazla yeni şey öğrenip alanında başarılı olmuş ve kendi şansını kendisi yaratmış birçok isimle tanışacaksınız.
Mustafa Kemal Atatürk, Karl Popper, Johannes Kepler, Isaac Newton, Albert Einstein, Eduard Suess… İsim listesi uzar gider. Ancak şanslıyız ki onlardan aldığı meşaleyi yarınlara taşıyan, çağımızın en önemli bilim insanlarından Celâl Şengör’le aynı coğrafyada ve aynı dönemde yaşıyoruz. Bu sebeple de bize düşen, onun sözlerine kulak vermek, tecrübelerinden yararlanmak ve yöntemlerini örnek almak olmalıdır.
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor Kitabı İncelemesi
Kitabın yorumuna geçmeden önce, kitabın hedef kitlesini ve kimler tarafından okunması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bu kitabı özellikle anne babalar ve eğitimcilerin okumasını tavsiye ederim. Şimdi kitabın içeriğine ve Celal Şengör’ün bu kitapta neler anlattığına dair yorumlara geçelim.
Celal Şengör, ailesinin kökenlerini anlatırken Rumeli’li Kosova Prizrenli bir aileden geldiğini belirtiyor. Ailesinin geçmişi Makedonya Pirlepe ve Preveze’ye dayanıyor. Kendisi ise 24 Mart 1955 tarihinde İstanbul’da doğmuş. Askerliğini 212. Piyade Er Eğitim Alayı Menemen’de tamamlamış, ancak gözlük kullanması nedeniyle hayalini kurduğu Hava Harp Okulu’na girememiş. Uçma sevgisiyle gençlik yıllarında 223. FLO’da gönüllü olarak yer almış ve “Aşk nedir?” sorusuna verdiği cevap, onun Hava Kuvvetleri’ne olan tutkusunu yansıtıyor.
Renkli taşlara olan ilgisi nedeniyle Houston Üniversitesi’nde Jeoloji Mühendisliği bölümünden mezun olan Celal Şengör’ün, aile dostlarının kızı olan Esi Oya Hanım da Harvard Üniversitesi’nde yabancı dil eğitimi almış. Çiftin 30 Haziran 1986’da gerçekleşen evliliklerinden Asım adında bir oğulları dünyaya gelmiş.
Kitapta benim için önemli bulduğum ve keyifle okuduğum pek çok nokta bulunsa da, özellikle ülkemizdeki eğitim sistemi konusu ilgi çekici. Burada vurgulanan, Humboldt’un savunduğu eğitim modelinin benimsenmesi gerekliliği. Bu model, sadece ezber üzerine değil, araştırmaya dayalı bir yaklaşımı teşvik ediyor ve devlet tarafından desteklenen bir sistem olmalı. Celal Şengör’ün kitabı, İlber Hoca’nın “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” kitabını anımsatıyor, fakat yazar burada kendi özgün katkılarını da eklemiş.
Kitapta özellikle vurgulanan önemli noktalar arasında ünlü düşünürlerin eserleri, çocukların okuması gereken kitaplar, keşfedilmesi gereken müzeler ve İstanbul’un güzellikleri yer alıyor. Kitabı ilgiyle okudum, notlar aldım, bilmediğim konuları araştırdım. Kitabı okuyacak olan arkadaşlara da kesinlikle tavsiye ederim.
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor Kitabından Alıntılar
Bir toplumun, toplum olabilmesi için önce bir hafızasının olması gerekir.
Aşk, saygıyla harmanlanmış büyük bir sevgidir.
Tek kurtuluşumuz okumakla ve okuduğumuzu anlamakla olacaktır.
Bence dini kitapların ahlaki tavsiyeleri dışında hepsi mitolojik anlatırlardır..
Bizim aslında liderlerin ya da elitlerin değil, vatandaşın düşüncesini değiştirmemiz gerekiyor.
Zamanım yok hikayesine benim kulağım her zaman tıkalıdır, isterseniz zaman yaratırsınız.
Tutku, merak duygusunu tetikler ve merak da zaten başarıyı getirir.
Her şeyin mükemmelse hiçbir şey değilsin demektir.
Atatürk’ü ayrı kılan hem görgü ve tahsili hem de zekasının çok daha fazla olmasıdır.
Fakat biz Johannes Kepler’den beri biliyoruz ki gezegenlerin geriye gitme gibi bir durumu yoktur. Buna rağmen 2023 senesinde bu işi yapıp gazeteden maaş alanlar var. Birazcık aklı olan bir insan bu zırvalıklara inanmaz.
Oy veren insanların belli bir görgü ve bilgisinin olması gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde nasıl seçim yapabilecek? Oyunu hangi kritere dayanarak verecek? İşte sonunda “Sen dinsizsin, ben dindarım. Onun için oyumu dindar kişiye veriyorum!” demeye geliyor iş.
