İlk gotik roman örneği Otranto Şatosu’nu yeni okudum. Otranto Şatosu Kitabı İncelemesine geçmeden önce, görseldeki kitaplar sevdiğim gotik-korku edebiyatından tavsiyeler. Türün düzenli takipçisi değilim ama seviyorum da okumayı. Poe öyküleri bende tek cilt ama keşke ayrı ayrı alsaydım diyorum, bunu da belirteyim.
Otranto Şatosu Kitabı İncelemesi
Otranto şatosu 1764 yılında yayımlanıyor, türün ilk örneği. Günümüz standartlarıyla yaklaşmak yerine bunlar göz önünde bulundurulmalı. Otranto Şatosu’nun yönetimini Prens Mafred’in ailesi zamanında ele geçirmiştir ve varis kalmadığında yönetimi kaybedeceklerine dair bir kehanet vardır. Manfred’in erkek evladının tuhaf ölümüyle başlıyor olaylar. Gücü kaybetmeme isteğiyle siyasi entrikalar, kasvetli mekanlar ve doğa üstü varlıkların olduğu bir kurgu. Kısa sürede okunan bir kitap. Feodalizm eleştirisi öne çıkıyor ve dönemin edebiyat anlayışına da bir tepki var. Birçok eseri etkilemiş, örneğin karakterin yaşadığı içsel çatışmalar, ikilik daha sonra yazılan eserlerde de işleniyor ve türün özelliklerinden. Türün özelliklerine göre inceleyen yazılar nette epey ulaşılabilir
Horace Walpole, başbakanın oğlu olarak dünyaya geliyor. Kitaplarını kendi özel basımevinde hazırlıyor. Elimde Hiyeroglif Masallar kitabı da vardı. Burcu Yılmaz çevirisi. Onu da okudum ve oldukça ilginç, absürt masallar yorumu. Bazı dönem göndermelerini kaçırmakla birlikte, çok keyif aldım. Epey de güldüm, mizah anlayışı çok iyi. İlk masal Binbir Gece Masalları’nın bambaşka bir yorumu:) Okurken ilk sürrealist kitabı mı okuyorum diye düşündüm ve sonrasında Sabit Fikir’de Oylum Yılmaz’ın yazına denk geldim, alıntılıyorum; “Hiyeroglif Masallar ise İngiliz dilinin ilk sürrealist metin örneği…”
Walpole’un yaratıcılığı beni çok etkiledi, Hiyeroglif Masallar’a yazdığı önsözden bir alıntı ile bitireyim. Eleştirel bakış açısını iyi ifade ediyor.
“Bu kitabı, geçici siyasi görüşlerden, şahsi yergilerden ve boş aşk romanlarından başkasının beğenilmediği böylesi değersiz bir çağda basmanın gerekçelerini açıklamam gerekiyor.”
Otranto Şatosu Alıntıları
“Mutsuz olduğunu söyledi, ama bu, illa da âşık olduğu anlamına gelmez. Bugün olan her şeyi düşün ve bana, aşkın yol açmadığı talihsizlik hiç yok mu, söyle.”
“Sözcükleriniz ve tarzınız,” dedi Matilda, “hüzünlü geliyor; mutsuzsanız, sizin için üzüldüm.”
Kötü bir dünyada yaşıyoruz ,onu terk ederken pişmanlık duymamı gerektirecek herhangi bir neden de göremiyorum.
” endamınız pek güzel ve mükemmel , içimden geçenler arzularım konusunda masum sayılmaz , ama bilin ki ruhum bir başkasına adanmıştır.
Kendimiz için tercihler yapmak bize düşmez ; Tanrı , babalarımız ve kocalarımız karar vermeli bizim adımıza .
Bu kötü bir dünya ve ondan pişmanlıkla ayrılmamı gerektiren nedenim yok.
Size âşık olduğunu söyledi, ya da mutsuz, aynı şey. Hayır daha fazlasını söyledi, başkaları için mutsuz olduğunu kabul etti ve âşık olmadığı sürece birisi, bir başkası için mutsuz olur mu? Ve bir sonraki cümlesinde masumca, Isabella hanımefendinin kayıp olup olmadığını sordu, zavallıcık!
Senin gülümsemenle kutsanmış, benim yılmaz yelkenlim Hayal gücünün fırtınalarında açılmaya cesaret ettiğim, Hiç kuşkusuz senin gülümsemelerin ünlüdür.
“Sizi asla bırakmayacağım.”