Fatih Sultan Mehmet, Memlûk devleti üzerine ordusuyla hareket ettiği sırada çok rahatsızdı. Peki, Fatih’in Cenazesi neden ortada kaldı? Üsküdar’a geçtikten sonra rahatsızlığı arttığından birkaç gün Üsküdar’da kaldı.
Atla gidemeyecek derecede dermansız olduğundan araba ile yola çıktı. Bitkin bir halde Gebze’ye yakın Hünkâr Çayırı ordugâhına indi. Hastalığı Nikris olup acısı dayanılmazdı. 3 Mayıs 1481’de Hünkar Çayırında hayatına veda etti. Ölüm askerden gizlenerek padişah hamam yapacak bahanesiyle cenaze İstanbul’a geçirildi ve Topkapı Sarayı’na gizlice nakledildi. Cenaze ıssız ve ışıksız bir yere konuldu. Sıcak mayıs ayında elbiseleriyle birlikte oraya konulduğu ve başında mum yakılmadığı için ceset adeta çürümeye terk edildi ve ceset koktu.
Fatih, Memluklar üzerine sefere giderken Sadrazam Karamanî Mehmed Paşa beraberinde olup İstanbul muhafazasına ihtiyar vezir İshak Paşa’yı bırakmıştı. Fatih Sultan Mehmet’in vefatında hayatta Bayezid ve Cem isimlerinde iki oğlu vardı. Bunlardan büyük şehzade Bayezid otuz dört yaşında olup Sivas, Tokat, Amasya Valisi idi, yirmi üç yaşında olan küçüğü Cem ise merkezi Konya olan Karaman valisi bulunuyordu.

Vefat haberi İstanbul’da duyulunca tam bir anarşi yaşandı. Askerler şehri yağma etti, bazı devlet adamlarını sokak ortasında parçaladılar, devletin büyükleri ise tahta kimin geçeceği konusunda birbirleriyle mücadeleye girişti. Cem taraftarı sadrazam yeniçeri tarafından öldürüldü. Şehirde bütün bunlar olup biterken paşalar ve şehzadeler iktidar için birbirlerini yerken cenaze unutuldu, hatta naaşın başında mum yakılması âdeti bile kimsenin hatırına gelmedi ve ceset koktu! Devlet, cesetle alâkadar olunması gerektiğini saray görevlilerinin etrafı saran ağır kokuya dayanamaz hale gelip şikâyete başlamaları üzerine hatırlayabildi. Cesedinin üzerinde üç gün üç gece mum yanmamıştı. Kasım, cenazenin kokmasını daha sonra İkinci Beyazıd’a bir raporla duyuracak. Raporda: (Bu rapor yayınlanmıştır.)
Hünkârın Vefatı
“Devletlû sultanım, babanın ruhu için bu yazdıklarımı sonuna kadar oku. Hünkârın vefatından sonra, üzerinde üç gün üç gece mum yanmadı. Vardım, Kapıcılar Kethüdasına söyledim, o da İshak Paşa’ya söyledi, paşa emredince mum yaktım. Ama koku yüzünden cenazenin yanına kimseler yaklaşamadı. Ben, usta ile gidip cenazenin içini boşalttım. Bu anlattıklarımı kethüdamız da bilir.” diyecekti.
Fatih’in ölümüyle cesedinin kokmaya kadar ihmal edilmesi saltanata geçecek iki şehzadenin gösterecekleri faaliyete bağlı idi. Kargaşa Fatih’in Amasya’da valilik eden büyük oğlu Bayezid’in 21 Mayıs günü İstanbul’a gelip vaziyete hâkim olmasına kadar devam etti. Bayezid cenazeyi gelişinin hemen ertesi günü büyük bir merasimle babasının yaptırmış olduğu camiye defnettirdi. Böylece Fatih vefatından tam 19 gün sonra defnedilebildi.

Fatih Sultan Mehmet, taraf tutmayarak hükümdarlığı ikisi arasında serbest bırakmıştı. Babalarının son zamanlarına doğru oğulları can kaygısına düşerek imkân dahilinde tedbirli bulunuyorlardı. Bayezid, Kapıkulu Ocaklarına ve bilhassa yeniçerilere güveniyordu; devlet erkânından bazı taraftarları da vardı.
Fatih’in küçük oğlu Cem, babasının sevgilisi idi. Sadrazam ve bazı devlet adamları da Cem taraftarıydılar. Beyazıd, Cem’den önce İstanbul’a gelip tahta geçtikten sonra tarihimizde Cem Sultan Olayı denilen hadise yaşanacak ve bu Osmanlı’yı ekonomik, siyasal, askeri ve idari yönden çok zayıf duruma düşürecektir. Tarihimiz gizli kalmış bilinmeyen hadiselerle doludur. Fatih gibi Peygamber övgüsü almış bir padişahın cenazesi bile iktidar uğruna unutuluyorsa varın gerisini siz düşünün.
Fatih Sultan Mehmet Han, Peygamber efendimizin övdüğü bir komutan. Böyle olunca evliyalığı kesin. Evliyanın cesedi kokmaz. Bu tür haberler bana inandırıcı gelmedi.