İyi ki okumuşum!
Bunu hissetmek ne kadar güzel bir duygu… Araştırarak, kendimce sınıflandırarak, edebi değeri olan kitaplar seçip okumaya çalışıyorum. Bu süreçte, edindiğim her kitap benim için bir hazine oluyor.
Beğenime uyacağını düşünerek, ”iyi bir okur” arkadaşımın armağanı olan Moskova’da Yanlış Anlama kitabını okumak benim için büyük bir mutluluk kaynağı oldu. Ne kadar makbule geçtiğini anlatamam.
Feminist yazar Simone de Beauvoir, 1908-1986 yılları arasında yaşamış ve Varoluşçuluğun kuramcısı Jean-Paul Sartre ile olan aşkları, dünya genelinde en çok merak edilen ilişkilerden biri olmuştur.
Bu uzun öyküde, emekli öğretmen Andre ile onun ilk evliliğinden olan kızı Macha’nın yanına Sovyetler Birliği’ne yaptıkları seyahat sırasında yaşadıkları yanlış anlamanın krize dönüşmesi ve ilişkilerinde kırılma noktasına gelmeleri, her iki karakterin bakış açıları ve iç sesleriyle öyle güzel anlatılmış ki… Gençlerin yaşlılığı anlayabilmelerine yardımcı olacak bir uzun öykü.
Yaşı ileri olanlar ise okuyacak, düşünecek ve zaman zaman sorgulayacaklar.
YKY tarafından 2014 yılında yayımlanan kitabın elimdeki 2. baskısı 84 sayfadan oluşuyor.
Keyifli okumalar dilerim!
Kitaptan Alıntılar:
- Genç kalmak, hayatiyetini, neşeni ve akıl sağlığını korumak demektir. O zaman, yaşlılığın payına düşen de alışılmışın dışına çıkmamak, sızlanıp durmak ve beyni sulanmışlık oluyor. (s.37)
- ”Seksen üç yaşındaki bir insanın bir geleceği yoktur; bu da şimdiki zamanın bütün güzelliğini alıp götürür.” (s.42)
- Zaman okyanusunda daima yenilenen dalgaların dövdüğü, yerinden oynamayan ve yıpranmayan bir kayaydı o. Şimdiyse akıntı onu sürüklüyordu, ölümün kıyısına vurana kadar da sürükleyecekti. Hayatı trajik bir şekilde hızla geçip gidiyordu. Buna karşılık onun saat saat, dakika dakika, damla damla içi çekiliyordu. (s.56)
(Simone De Beauvoir, J.Paul Sartre, Che)