Okuma Günlüğü
Sıcak yaz günleri tatil keyfi derken bu ay pek fazla okuyamadım ve sadece üç kitap paylaşma fırsatı bulabildim. Kıssadan hisse; uzun yaz günleri yerine kış gecelerinde daha verimli okuyabiliyorum!
1961 Pulitzer Ödülü, 1962 Altın Küre ve üç Oscar Ödülü kazanan bu roman, sinemaya da uyarlanmış ve Amerikan Kütüphanecileri tarafından ”Yüzyılın En İyi Romanı” olarak seçilmiştir.
1926 doğumlu yazar Harper Lee‘nin, 51 yıldır hiç baskısının tükenmediği Bülbülü Öldürmek, yazarın ilk ve tek romanıdır.
Bloğumda daha önce paylaştığım Boyalı Kuş, Onca Yoksulluk Varken, Kasap Çırağı ve Momo gibi eserlerde olduğu gibi, Bülbülü Öldürmek de olayları küçük bir kız çocuğunun gözünden aktarıyor.
Roman, 1930’larda Amerika’nın güney eyaletlerinden Alabama’nın küçük bir kasabasında, bir zencinin beyaz bir kızın ırzına geçmekle suçlanması ve bu olayın etrafında gelişen sosyal dinamikleri ele alıyor. Avukat Atticus, tüm kasaba halkının önyargılarına karşı çıkarak sanığın avukatlığını üstleniyor ve ırk ile sınıf ayrımına karşı duruyor.
Yazarın on yaşındayken tanık olduğu olayların ve gözlemlerinin etkisiyle kaleme aldığı Bülbülü Öldürmek, Amerikan Edebiyatı’nın klasikleri arasında yer alıyor.
Altın Kitaplar Yayınevi tarafından 7. basımı yapılmış olan bu kitap toplamda 319 sayfadır.
Yaz aylarında bile akıcı ve etkileyici bir roman arayanlara kesinlikle öneriyorum.
Keyifli okumalar dilerim…
Kitaptan Alıntılar:
- O zamanlar insanlar ağır hareket ederdi. Meydanda keyiflerince dolaşır, çevredeki dükkanlara eğlenceyle girip çıkarlardı. Acele etmek diye bir şey yoktu. Çünkü ne gidilecek bir yer, ne alınacak bir şey, ne alışveriş yapacak para, ne de Maycomb sınırlarının dışında görülecek bir yer vardı. (s.12)
- Bizim babamız hiçbir şey yapmazdı. Dükkanda değil, ofiste çalışırdı, kamyon sürmezdi. Şerif değildi, çiftçilik yapmazdı. Kısaca, kimsenin hayranlığını çekecek bir şey yapmazdı. O yalnızca oturma odasında oturur, kitap okurdu. (s.112)
- Her neyse, zencileri bilirsiniz, kolayca doğar, kolayca ölürler… Tom Robinson, medeni yasayla evlenmesine, temiz bir adam olup düzenli olarak kiliseye gitmesine rağmen yine de zenciydi işte… Hiçbirinin farklı davranmasını bekleyemezdiniz… Daima akıllarına eseni yaparlardı… (s.277)