11 Kasım 1938, Atatürksüz bir Türkiye‘nin ilk günü. O gün neler oldu? Atatürk’ün Cenaze Töreni ve Yaşananlar, cenaze nasıl yapıldı? Başkomutanımız ebediyete nasıl uğurlandı? Atatürk’ün son yolculuğunu anlatacağız.
Bir Tarih Göçüyor
Tarih: 8 Kasım 1938
Saat: 18:55
Yer: Dolmabahçe Sarayı
Atatürk’ün durumu git gide kötüleşiyordu, yatağından doğrulup istifra ediyordu. Doktorlar bazı ilaçlar verip, diğer yandan buz parçaları yutturmaya çalışıyordu. Birde saate bakıp, yanı başındaki Rıza Soyak’a “Saat kaç?” diye sordu.
Rıza Soyak: 07:00 efendim diye cevap verdi.
Aynı sorunu birkaç kez daha sordu, Rıza Soyak aynı cevabı tekrarlardı. Biraz rahatladıktan sonra yatağına yatırdılar.
Hasan Rıza Soyak, “Biraz rahatladınız değil mi efendim” diye sordu,
Atatürk: “Evet” dedi.
Ardından doktorları gelip, Atatürk’e dilinizi göreyim efendim dedi. Dilini çıkardı ancak doktor biraz daha çıkarmasını söyledi. Artık söyleneni anlamıyordu. Dilini uzatmak yerine tamamen içeri çekip, başını sağ doğru çevirdi Doktor Neşet Ömer’e baktı “Aleykümesselam diyerek gözlerini kapattı. Mustafa Kemal Atatürk’ün son sözü bu oldu.

10 Kasım 1938, Perşembe
Saat 08:00. Herkes Atatürk’ün yanı başındaydı. Atamızın rengi solmuş, herkes çaresizlik içinde bekliyordu. Doktorlar ıslak mendille Atatürk’ün dudaklarını ıslatıyordu.
Hasan Rıza Soyak, dayanamayıp yanı başındaki Kılıç Ali’ye seslendi: “Kılıç bak, koskoca bir tarih göçüyor.”
Hasan Rıza Soyak, o anları şöyle ifade ediyordu: Bütün duygularım donmuş bir halde, o güzel çehreye dalmıştı… sessizlik içinde Doktorların ağlama ve hıçkırık seslerini duyuyordu.

Saat 09:05
Atatürk bir anda gözlerini açtı. O mavi, sonsuz gözleriyle odadakiler bakıp, birkaç saniye sonra başını sağa çevirip gözlerini kapattı..
Atatürk ölür ölmez, Hasan Rıza Soyak, hıçkırıklar içinde yanına diz çöküp Atatürk’ün sağ elini avuçlarının içine alıp öptü. Muhafız komutanı, elini öpüp yorganın altına koydu. Bu sırada doktoru Mim Kemal, yavaşça Atatürk’ün gözlerini kapattı. Dr Kamil Berk, beyaz bir mendille çenesini bağladı.
Nöbet defterine şu şekilde yazıldı: “Saat, 09:05’te vefat etmiştir.” Koskoca bir tarih göçmüştür..
Ölüm Raporu, Otopsi ve tahnit
Ölümünün ardından, İstanbul Hıfzısıhha Müezi Müdürü, Atatürk’ün yüzünün ve sağ elinin mulajını yaptı. Bu mask Anıtkabir Müzesi’nde yer alır.

11 Kasım 1938’de Atatürk’ün doktorları; Akil Muhtar Özden, Hayrullah Diker, Nihad Reşet Belger, Kamil Berk, Neşet Ömer İrdelp… ölüm raporunu düzenlediler. Atatürk’ün ölüm nedenini kesin olarak bilindiğini ve otopsi gerekmediğini bildirdiler. Atatürk’ün yakın arkadaşları Atatürk’ün otopsisine razı olmadılar.
Naaşın uzun süre bozulmadan kalabilmesi için tahnit işlemi gerekiyordu. Tahnit işleminden sonra İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Şerafettin Yalkaya gözetiminde islami kurallarda yıkandı.
11 Kasım Cuma günü gizli oyla yapılan seçimde, Malatya Milletvekili İsmet İnönü, 348 oyla ikinci Cumhurbaşkanı seçildi. Atatürk’ün ölümünden hemen sonra Cumhurbaşkanını seçilmesi eleştirilmişti, fakat Atatürk öldükten sonra Cumhuriyet yıkılacak diye düşünen iç ve dış odaklara karşı zaman kaybedilemezdi. Bundan dolayı yeni Cumhurbaşkanını seçilmesi gerekliydi. Yeni hükümeti kurmakta Celal Bayar‘a görev verildi.
Atatürk’e Etnografya Müzesinde Son Ziyaret
13 Kasım Pazar günü bakanlar kurulu toplantısında hem cenaze programı hem de Atatürk’ün geçici kabri belirlendi. Anıtkabir inşa edilene kadar Atatürk’ün naaşı Etnografya müzesinde korunması kararı alındı.
Naşı, kurşun galvanizli bir tabuta konuldu. O da gül ağacından yapılmış başka bir tabuta yerleştirildi. Üzerine Türk bayrağı örtülerek katafalkta konuldu. Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonunda silah arkadaşları nöbet tuttu. 16 Kasım Çarşamba günü saat 10:00’da halkın ziyaretine açıldı. 18 Kasıma kadar devam eden ziyarete halk adeta sel olup Dolmabahçe’ye akın etti. Gece yarısı yaşanan izdihamda 11 kişi hayatını kaybetti. 3 günde 600 bin kişinin ziyaret ettiği belirtildi. Ziyaret sırasında bayılanlar ve yaralananlar oldu.

Atatürk’ün Cenaze Namazı
Atatürk’ün cenaze namazı, İstanbul’da veya Ankara’da bir camii de kıldırılması düşünüldü, fakat Dolmabahçe Sarayında yaşanan izdihamdan dolayı 11 kişi hayatını kaybedip, 40 kişi de yaralanmıştı. Genelkurmay bunun üzerine fikir değiştirdi. Atatürk’ün cenaze namazı açık bir cami de kılınması durumunda gösteri ve izdiham olmasından korkuyorlardı. Çözüm Fahrettin Altay Paşa’dan geldi. “Cenazeyi camide kılmaya gerek yok. İslam dini müsait, sarayda da kılarız.“

Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi: ” Onun tertemiz hale getirdiği vatanın herhangi bir köşesinde cenaze namazının kılınabileceğini” söyledi.

Atatürk’ün cenaze namazı 19 Kasım Cumartesi, sabah 7’de Dolmabahçe Sarayı’nda Prof. Şarafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı.
Büyük salonda birkaç kişi ile değil, birkaç saf halinde; paşalar, subaylar, görevliler, saray mensupları ve Atatürk’ün yakınlarından birkaçı cenaze namazında bulundu.
Anadolu Ajansı, 19 Kasım tebliğinde Atatürk’ün cenaze namazını şöyle anlatıyor;
“Cenaze merasimi başlamadan önce ailenin isteği ile büyük ölünün namazı kılınmak suretiyle merasim yapılıyor. Tekbir Türkçe verilmiş, Cenaze Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırılmıştır. Silah arkadaşları 12 tüm general cenazenin başucunda toplanarak sandukayı kaldırdılar. Top arabasının üstüne getirdiler.”
İstanbul’dan Ankara’ya Yolculuk
Saat 09:00’da Dolmabahçe’den ayrılan cenaze alayı Karaköy, Sirkeci, Gülhane Parkı’ndan geçerek Sarayburnu’na ulaştı.
Öğrenciler, polis süvari müfrezeleri, askerler top arabasının önünde yürüyordu. Ellerinde kılıçlarla 6 genel arabanın iki yanında. Arkasından sırayla, Atatürk’ün İstiklal Madalyasını taşıyan bir general, Afgan Kralı Amanullah, başbakan ve milletvekilleri, halk.. büyük bir sessizliğe bürünmüştü. Bütün İstanbul, atasını son yolculuğunu uğurluyordu. Sokaklarda mahşeri bir kalabalık vardı. Cami kubbeleri bile doluydu.
12:45’de Atatürk’ün naşı, Zafer Torpidosuna konuldu. 12:30’da açıkta bekleyen Yavuz Zırhlısına taşındı. saat 19:30’da tabut İzmit’te özel bir trene konuldu.
Atatürk’ün naaşı, 20 Kasım 10:30’da Ankara’ya vardı. Ankara Garı önünde, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Meclis başkanı ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, milletvekilleri bekliyordu.
Türk bayrağına sarılı tabutu, Büyük Millet meclisi önünde bir katafalkta konuldu. 12:10’da halkın ziyaretine açıldı.
21 Kasım pazartesi günü devlet töreni yapıldı. Birçok ülkeden gelen yabancı temsilci katıldı. Tabut Etnografya Müzesi’nde giriş salonunda katafalkta koyuldu.
,