Ahmet Ümit’in Beyoğlu’nun En Güzel Abisi

Biraz tatil, biraz sıcak havalar derken okuma tempom düştü ama “Her kitabın okunma zamanı vardır!” ilkesine uyarak, sürükleyici bir roman seçtim bu kez. Ahmet Ümit’in son romanı Beyoğlu’nun En Güzel Abisi, elinizden bırakmadan okuyacağınız bir cinayet romanı.
Ülkemizin en çok okunan yazarlarından biri olan Ahmet ÜMİT, 1960 yılında Gaziantep’te dünyaya gelmiştir. Marmara Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi okudu, ardından Türkiye Komünist Partisi tarafından Moskova’da Sosyal Bilimler Akademisi’nde eğitim aldı. 1989 yılında aktif politikadan ayrılarak yazmaya başlamıştır.
Bloğumda daha önce yazarın Aşk Köpekliktir ve Bab-ı Esrar adlı kitaplarını da tanıtmıştım. Bu kitaplar, yazarın derin kurgusu ve karakter derinliği ile dikkat çekiyor.
Yılbaşı akşamı Tarlabaşı’nda bulunan bir erkek cesedinin ardındaki sırları Başkomser Nevzat ve ekibi çözerken, siz de onlarla birlikte sürükleyici bir maceraya atılacaksınız. İstanbul hayranları ve Ahmet Ümit tutkunları, bu romanı kaçırmamalı!
Sonuç olarak, bu kitap oldukça sürükleyici. Okurken sıkılmayacaksınız ve sinemaya aktarılabilecek tarzda bir cinayet romanının içinde kaybolacaksınız.
Bana yılda birkaç tane bu tarz kitap okumak yetiyor. Ancak edebi değeri olan kitaplar her zaman benim ilk tercihim olmuştur.
Everest Yayınları tarafından Ekim 2013’te yayımlanan bu roman, toplamda 411 sayfa uzunluğunda.
Kitaptan Alıntılar:
-
Duymamıştı beni. Yerdeki adama bakmayı sürdürüyordu öylece. Halbuki daha önce de sayısız çatışmaya girmiş, adam vurmuştu. Ama kolay değildi, bir insanın canını almak. Karşınızdaki kim olursa olsun, ne kadar haklı olursanız olun, birini öldürmek, dünyanın bütün yükünü sırtlamak demekti. ”Tanrıdan rol çalmak,” derdi eski bir arkadaşım. ”Birini öldürmenin anlamı budur.” Çaldığı rolün sonuçlarıyla yüzleşiyordu yardımcım. (s.46)
-
Kötü bir durumdan bahsediyorum. Devlet, vatandaşa karşı olan görevini gerektiği gibi yerine getirse ne Beyoğlu’nun en güzel abisi olur ne de en şahane babası. Devlet, işini yapmadığı için görevini yapan memurlar kahraman muamelesi görüyor… Öyle bir şey yok. Ben yapmam gerekeni yaptım. (s.155)
-
”Evet,” dedi cılız bir sesle. ”Evet Abi, ben Azize.”
”Abi” bir tür savunma sözcüğüdür eğlence sektöründe çalışan kadınlar için. Patronlarıyla, müzisyen arkadaşlarıyla, bazı kabadayılarla ve biz polislerle konuşurken sıkça kullanırlar. Hem saygı içerir hem de yardım beklentisini gösterir. O kadınlardan biri size ”abi” diyorsa, benim için kötülük düşünme, düşünüyorsan da lütfen yapma demek istiyordur. (s.239)



