Türk edebiyatının gamlı prensesiyle “Yaşamın Ucuna Yolculuk” Tezer Özlü, dünyaya, yaşama, varlığa, duygulara, düşüncelere farklı perspektiflerden bakan edebiyatımızın en özgün yazarlarındandır. İlk kez Çocukluğun Soğuk Gecelerini okumuştum sevgili yazardan. Gerçekten içim titreye titreye okumuştum eseri. İliklerime kadar hissetmiştim çocukluğun o soğuk gecelerini.
Yaşamın Ucuna Yolculuk’ta ise; “bir bakıyorsunuz yazar yaptığı yolculukları anlatıyor, bir bakıyorsunuz ki hayal kırıklarını, anılarını, düşüncelerini, duygularını, baş kaldırışlarını…” Kitaptan kendinize dair bir şeyler bulmanız oldukça mümkün.
Özlü, bu eserinde yaşamın anlamını arıyor bir nevi. Öyle ki yaşamın anlamını arayan ve bu arayışı hayranlık duyduğu üç yazarın (Svevo, Kafka ve Pavese) izlerini görüyoruz kendisinde. Özellikle Pavese’nin etkilerini (Kitapta Pavese’den oldukça alıntı yapmış.).
Kendimi yakın hissettiğim, bana “farklı” duygular hissettiren yazarlardandır Tezer Özlü, Oğuz Atay gibi… Gamını, karamsarlığını, yaşantısını, tüm bunlara dair birçok düşüncesini oldukça benimsiyorum. Eğer yaşamın taa ucuna yolculuk yapmak, bu doğrultuda hayatı sorgulamak, kendinizi sorgulamak isterseniz bu kitabı kesinlikle öneririm sizlere.
Son olarak bu alıntı benim gibi tüm başına buyruklara gelsin:
“Bomboş var olacağım. Kendi doluluğumun boşluğunda. Ve bir başıma. Ve bağımsız. Ovadaki yalnız ağaç gibi. Yaşlı ve büyük. Ve yalnız. O vadide. Bir yamaçta. Başıma buyrukluğuma hayranım.”