Zülfü Livaneli‘nin yazdığı Kaplanın Sırtında İnceleme, kitap Osmanlı Devleti padişahı Abdülhamid’in Selanikteki sürgün hayatını anlatıyor.
Ne olursanız olun, şartlar değişince Padişah dahi olsanız tahtınızdan olabiliyorsunuz. 33 yıllık bir saltanat ve sonrası İttihat ve teraki dönemi… Olayların nasıl başladığı, Abdülhamid tahttan indikten sonra neler yaşandı?, sürgün hayatı ona neler hissettirdi?, sürgünde neler yaptı?, hikayesi nasıl bitti? gibi sorulara ışık olmuş bir kitap. Canımız ciğerimiz İlber Ortaylı’nın kitap ile ilgili dediği gibi; “Aynanın öbür tarafından bakmaya kimse hayır demeyecektir.” Tam olarak da öyle, sürgündeki hayatı Abdülhamid’in gözünden öğreniyoruz.
Sultan II. Abdülhamid
Bir çöküş döneminde devlet başkanı olduğunu kabul etmek gerekir. Bir şarkıda “Belki de her şeyi söylemek için çok geç” dedi. Osmanlı İmparatorluğu için bir dönemdi. Zaman Avrupa’nın gerisine düştü ve parçalanma başladı. Bu yüzden tüm olumsuz şeyler için onu suçlamanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Bunu engellemek, süreci uzatmak için bir çok şeyi kendisi yapıyor ama olacakları durduramıyor.
Yetenekli bir padişahtı, marangozdu, oymacılığı çok iyi, ticaretle uğraşıyordu. Kitaplara karşı büyük bir sevgisi vardır. Müzikle ilgili. Başaramasa bile hayatını oldukça başarılı bir şekilde devam ettirebilecek seviyededir. Devlet başkanı olması kendisinden başka olayların sonucudur. Hatta kitaplara ilgisi o kadar fazlaydı ki, kendisi polisiye romanları seviyormuş. Sırf bu romanları okuyabilmek için hemen çevirtip o şekilde okuyormuş. Sherlock Holmes‘da seviyormuş kendileri..
“Sevdiğinden ayrı kalan sevgilinin rahat edeceğini sanma. Bu yüreğin çektiği acılar, söylesem şikayet olur.
(s. 38 – Şeyhülislam Yahya)
Kaplanın Sırtında İnceleme
Kitabın iyi ya da kötü olduğunu değerlendirmek kişi özelinde olabilir. Mesela tarih sevmeyen bir kişi için sıkıcı gelebilir, ya da içerdiği bilgiler okuyucu tatmin edecek düzeyde olmadığı için beğenilmeyebilir. Bunlar tamamen kişisel eleştirler sonucu çıkabilecek sonuçlar. Genel kitleye baktığınız zaman, tarih bilmeyene bile bir şeyler katabilecek, ikili düşünme konusunda zihin açıcı bir kitap.
Şunu da söylemeden edemeyeceğim, Zülfü Livaneli‘nin romanlarına alışan biri olarak ilk başta hazmetmesi zor oldu. Ayrıca e-kitap okuyucu ile okduğum ilk kitap ünvanını taşıyor. Nasıl bittiğini anlayamadım.. Siz Kaplanın Sırtında Kitabı hakkında neler düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın