featured
  1. Yazılar
  2. Blog
  3. Sibel K. Türker’in Eserleri ve Etkileyici Anlatımı

Sibel K. Türker’in Eserleri ve Etkileyici Anlatımı

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sibel K. Türker’in Eserleri Üzerine

Sibel K. Türker'in Eserleri Üzerine

Daha önce, Kasım 2013’te Sibel K. Türker’in “Benim Bütün Günahlarım” adlı romanını sizlerle paylaşmıştım. Geçtiğimiz hafta, ardı ardına yazarın “Öykü Sersemi” ve “Hayatı Sevme Hastalığı” adlı eserlerini okudum. Bu kitaplar, beni derinden etkiledi ve okumaya doyamadım.

Sibel K. TÜRKER, Öykü Sersemi ile 2005’te Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü, Ağula ile 2006 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’nü, Hayatı Sevme Hastalığı ile 2012 Duygu Asena Roman Ödülü ve 2013 Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazanmış bir yazardır. Bence, bu ödüller gerçekten de sahibini bulmuş.

Yazarın eserleri arasında “Olduğundan da İyi”, “Takma Bir Göz”, “Karanlık Rüyalar”, “Öykü Sersemi”, “Güzel Yazı”, “Hayatımı Kaydettim”, “Tanrı’nın Boş Günü”, “Köpek”, “Güvenli Bir Yer” ve “Ben Ol” gibi öyküler yer almakta.

Bir yazarın öykülerini okurken, aldığım keyif ve tat, o yazar hakkında düşüncelerimi şekillendiriyor. Sibel K. Türker’in, farklı zaman ve mekanlarda yayımlanan eserlerine rağmen, benim için ilk okuduğum öyküler “Öykü Sersemi”ndekiler oldu.

Kitabı elimden bırakamadan bitirdim ve ardından paylaşacağım “Hayatı Sevme Hastalığı” romanını da bir solukta okudum.

Öykü mü yoksa roman mı okumayı tercih edersiniz diye sorulduğunda çoğumuzun yanıtı genellikle “roman” oluyor. Ancak, bu durum değişebilir.

Yazarın çarpıcı, akıcı ve derin anlatım gücü… Güzel öyküler okumak isteyenlere önerim, “Öykü Sersemi”ni mutlaka okumalarıdır. Sibel K. Türker ile tanıştıktan sonra, diğer eserlerini de okumak isteyeceksiniz.

Keyifli okumalar dilerim!

Kitaptan Alıntılar:

  • Evet, hayat yazıdan da büyüktür, bunu anladım. Hiçbir şey umduğum gibi gitmedi. Tıpkı, kafanda en küçük ayrıntısına dek planladığın hikayeyi yazmaya başladığında, satırların senin kontrolünden çıkarak apayrı bir hikaye yaratması gibi. ( Olduğundan da İyi adlı öyküden. s. 21-22)
  • Ayfer’in isteği üzerine gittik o falcıya. İşlerimiz öyle yolundaydı ki, kaderden daha iyisini istemek ayıp değildi. Hanemize yüklü ve çıngıraklı bir deve, gelin duvağı, yeni doğmuş bir ay beklemek ayıp değildi. Kışın son günlerinde, talihim gibi göz kırpan ılık güneşin altında, sevgilimin gecekondu semtindeki, hepsi bitimsiz bir yoksullukla birbirinin yanında uzayıp giden evlerden birine girdik. İnanmıyordum, ama ne çıkardı? Ayfer gençti, ama eski bir dünyadan geliyordu. Orada inanç, yapıp ettiklerimizden sorumlu tutmazdı bizi. Orada yazgı, bizi sadece sürüklenen, ağırlıksız yapraklara benzetirdi. Ve eşikten içeri sağ adımımızı atarak girersek her şey düzelirdi. ( Hayatımı Kaydettim adlı öyküden. s.83-84)
  • Bir ayın sonunda artık dayanamayacağımı anladım. Benim gibi hantal adamlar acelecidir, suya bir an önce girerler, bedenlerini örtmek için. Çabucak giyinirler; hayatları bir şeyin içinde kaybolup kendilerini unutmak üzere kuruludur. Ve ben aşka da böyle girdim. ( Tanrı’nın Boş Günü adlı öyküden. s. 91)

0
be_enmek
Beğenmek
0
komik
Komik
0
sinirli
Sinirli
0
s_k_c_
Sıkıcı
0
_a_rmak
Şaşırmak
Sibel K. Türker’in Eserleri ve Etkileyici Anlatımı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Binbir Kitap ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.