İki Düzlemde Doğa Durumu
İki Düzlemde Doğa Durumu

İki Düzlemde Doğa Durumu

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tarihi, yaşayanlar da düşünenler de belirli çerçevelerde var olma çabalarıyla bu dönemlere kadar getirmişlerdir. Kendi iç Dünyalarında yaşadıkları anlamlar ile düşünüp ona göre bir yaşam sürme çabasında olmuşlardır. Ama temel amaç toplumun durumu nedir ve nasıl düzenlenir üzerine düşünmek olmuştur.

Bunlar üzerine düşünen filozoflar da birçok fikir üretmişlerdir. Bu yazımızda birden fazla filozof içinden iki tanesinin fikirlerinin değerlendireceğiz. Filozoflarımız John Locke ve Thomas Hobbes. Bu düşünürlerimize göre toplum nasıldır, nasıl olmalıdır, neler gerekir? Sorular temellerinde düşüncelerini değerlendireceğiz.

image 4

İnsanlar Yaşamlarını Nasıl İlerletmektedir?

     Öncelikle düşünülmesi gereken asıl konu, Dünya ne haldedir, insanlar yaşamlarını nasıl ilerletmektedir? Bu konu hakkında Siyaset Biliminin de ve diğer dalların da baş düşünürlerinden birisi olan Thomas Hobbes ile başlamak pek de yanlış olmayacaktır. Thomas Hobbes’a göre insanlar arasında doğa durumu hakimdir, insanlar kendi çıkarları için yaşarlar ve ölürler.

Güçlü olan zayıf olanı ezer ve gücüne güç katar, insan yalnızca güç peşinde koşar ve en temel sözlerden birisi de “insan insanın kurdudur” bu düşünce temelinde Dünya’yı yorumlar ve insanların güçlenmekten başka çaresi olmadığını düşünmektedir. Doğa durumunda insanlar güvenliğini devamlılığını nasıl sağlaması gerektiğini düşünmüştür. Bunun için fonksiyonel bir gücün güvenliğin ve onunla beraber toplumsallaşmanın refah içinde yaşayabilmek için ortam hazırlayabileceğini düşünmüştür. Bu fonksiyonel gücün tanımı ise herkesin de bildiği gibi devlet ile oluşmuştur.

image 5
Thommas Hobbes (Solda) – John Locke

Devletin genel geçer günümüz tanımı belirli toprak parçası üzerinde şiddet kullanma tek eline sahip güçtür. Bu güç, Hobbes’a göre de yeterli olabilecek seviyede olabilir. Çünkü devletin fonksiyonunun Hobbes’a göre koruma hakkı olan fonksiyonel bir güçtür, bu yapı sayesinde sosyalleşme özelliği olan insanlar tarafından toplum oluşturabilecektir. Bu devlet, insanların kendi arasındaki düzeni sağlayacak ve dış tehlikelerden de koruyacaktır. Bunun çözümünü “Leviathan” kitabında insanların egemenlik haklarından vazgeçerek bir insana ya da bir meclise devrederek korunmayı ve topraklarının verimlerinden faydalanabilmeyi sağlamaktadır.

Toplum Sözleşmesi

Thomas Hobbes, toplum sözleşmesini insanların güvenliğini ve düzeni refahı sağlamak için gerekli görmüştür. Devletin temsiliyeti ve yetkilendirmesini ise meclise veya tek bir kişiye verileceğinin tarifini vermiştir. Ama kendisini İngiltere’de yaşıyor olması monarşiye desteğini arttırmasına sebebiyet vermiştir çünkü İspanya kralının İngiltere’ye sürekli yaptığı saldırıların psikolojik ortamında monarşinin gücünün sağlanması gerektiğini savunmuştur tek güçte toplanılacak gücün hızlı ve kesin kararlar alarak saldırılar karşısında daha net galibiyetler almasını sağlayabilir.

Aslında Hobbes ve çoğu düşünür de doğa durumunun aslında yaşanmadığını biliyorlardı ama devletin olmaması durumunda doğa durumunun yaşanacağının tahlillerini yapıyorlardı.  “Hobbes, doğa durumunda bir kaos ortamının varlığını ileri sürmüş ve bunun neticesinde bireylerin tüm haklarını egemen güce devrederek Leviathan’ı inşa ettiklerini söylemiştir. Locke ise, doğa durumunda mükemmel bir özgürlük ortamı bulunduğundan hareketle bireylerin sadece cezalandırma yetkilerini devlete devrettiğini ve bunun neticesinde devletin sınırlı hak ve yetkilere sahip olduğunu vurgulamıştır.” (1)

image

John Locke da doğa durumunun varlığından ve muhtemel olduğunu vurgulamıştır. Ama Hobbes’a karşın aslında ortamın gayet güzel ve eşitlikler ile olduğunu ve devletin sadece toplumun güvenliğini ve düzeni bozanlara ceza verebilecek bir yapı olması gerektiğini vurgulamıştır. Zaten Liberalizm düşüncesinin de kurucu fikir babası olması da bunu daha açık şekilde ortaya koymaktadır.

Ona göre ekonomiye devlet etkisinin olmaması gerekir piyasa kendi içerisinde bağımsız olması gerekir ve devletin sadece piyasanın güvenliğini korumaya yarayan bir yapı olmasını düşünmektedir. Önemli olanın insanların itibarı özgürlükleri ve refahları olmalıdır bundan dolayı da cumhuriyet yönetimini daha münasip bir yönetim olarak nitelendirmektedir.

Aynı zamanda kuvvetler ayrılığı ilkesine de aynı şekilde bakmaktadır. Önemli olan insanın bireyin mutluluğu ve huzurudur bunun karşısında hiçbir güç olmamalıdır bu özgürlüklerin karşısında olabilecek gücü engelleme görevi de özgürlüklere ve eşitliğe önem veren devlet organizasyonu yapabilmelidir.

image 2

Bu düşüncelerden ötürü John Locke monarşiye pek de sıcak bakmamaktadır. Hobbes’in savaş tehditleri altında fikrinde büyük ve haklı yer kaplayan monarşi John Locke’a göre özgürlükleri ve eşitlikleri engelleyici bir yapı olduğunu söylemiştir. Çünkü toplumların, insanların, kaynakların sadece belirli bir kesime hizmete adanması da liberal düşüncelere ters olduğunu düşünmüştür. Bu fikirler ışığında aynı temelde buluşan ama farklı sonuçlara ulaşan iki filozoftan bahsetmiş olduk. İki düşünüre göre de insanların içinde bulunduğu durum, olabileceği durum doğa durumudur.

image 3

Bu doğa durumu Hobbes’a göre eşitsizliklerin, adaletsizliklerin olduğu insanların doğasının kötü olduğu ve bundan dolayı da bu kaos ortamının bir düzene ve yaşayabilmenin çıkış yolunun devlete egemenlik haklarının devredilmesiyle olabileceğini savunurken, John Locke da aynı şekilde doğa durumunun olabileceğini ama kaotik ve kötü bir dünyanın olmayacağını insanların iyi olduğunu ve eşitliklerin adaletin olabileceğini ve bunların sadece korunabilmesi için fazla yetkili değil sınırlı yetkiye sahip devlet yapısının olmasını savunmuştur.

Bu durumlar ve çıkarımlar ışığında devletin olması gerektiği iki görüş var olmuştur. İki toplum sözleşmecisi de kendi fikirleriyle toplum, devlet, monarşi, toplum sözleşmesinin genel hatlarıyla oluşmasına katkıda bulunmuştur. Bu genel çerçevelerde çıkarılan fikirlerin bu fonksiyonların nasıl işlenebileceği üzerine katkıda bulunmuştur.

    Sonucu hakkında konuşulacak olursa, iki farklı Dünya görüşüne sahip filozofun benzer bir temel konu üzerinden oluşturdukları düşünceleri tartıştık. Bu düşünürler devletin olmaması durumunda oluşabilecek doğa durumdan hareketle neler olabileceğini düşünmeye çalışmışlardır. Birisinin düşüncesinde kaotik bir Dünya oluşabilme ihtimali var iken bir diğerine göre tam tersi bir düşünceye sahiptir. İki düşünürün de temelinde toplumun var edilmesi temele alınmıştır.

İkisi de doğa durumunda ve devletli durumda ya da diğer koşullardaki insanların durumlarını düşünmüşler ve genel olarak toplumu var etmek amacıyla çeşitli fikirlerde bulunmuşlardır. Ve bu fikirleri ile devletin tam hâkim olduğu ya da sınırlı olduğu iki düşünce çıktı. Bu düşüncelerin ikisi de her ne kadar zıt şekilde olsa da temelde toplumu var etme amacıyla ortaya çıkmıştır. Sonuç, insan toplumsal bir varlıktır, toplumsallaşıp yalnız kalmadıkça kendini daha iyi hissedecektir bu filozoflar da toplumun aslında birer aynaları olarak toplumun devamlılığını sağlayabilmek için çeşitli fikirleri geliştirmişlerdir.

Bu yazıyı değerlendirmek için tıklayın!
[Toplam: 0 Ortalama: 0]

0
be_enmek
Beğenmek
0
komik
Komik
0
sinirli
Sinirli
0
s_k_c_
Sıkıcı
0
_a_rmak
Şaşırmak
İki Düzlemde Doğa Durumu

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Binbir Kitap ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!