featured
  1. Yazılar
  2. Kitap İnceleme
  3. Gabriel García Márquez ve Edebi Mirası

Gabriel García Márquez ve Edebi Mirası

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

17 Nisan 2014’te 87 yaşında hayata veda eden Kolombiyalı yazar Gabriel García Márquez, 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür.

Yazar, yaşamının büyük bir kısmını gazetecilik yaparak sürdürmüş ve 1967 yılında yayımlanan Yüzyıllık Yalnızlık adlı eseriyle edebiyat dünyasında büyük bir yankı uyandırmıştır. Son otuz yılını Meksika’da geçiren Márquez’in romanları, hayal gücünün zenginliğini şiirsel bir anlatımla bir araya getirerek okuyucuları adeta büyülemiştir.

García Márquez’i okuyabilmek için öncelikle okumaya karar vermek, ardından da onun kesintisiz betimlemeleri ve uzun anlatımlarıyla uyum sağlamak gerekmektedir. Bu, okurun edebi bir yolculuğa çıkmasını sağlar.

Bloğumda daha önce Ekim 2013’te Kırmızı Pazartesi, Mayıs 2014’te ise Mavi Köpeğin Gözleri adlı kitaplarını tanıtmıştım. Mart 2014’te ise Veda Mektubu‘nu paylaştım. Bu mektubun kendisi tarafından yazılmadığına dair basında çeşitli iddialar yer aldı, ama gerçeğin ne olduğunu bilmiyorum.

Başkan Babamızın Sonbaharı, keyifli bir roman. Romanın kahramanı, 107 ile 232 yaşları arasında değişen, hepsi yedi aylık doğmuş 5000 çocuklu bir diktatördür. Ülkedeki saatler bile onun isteğine göre ayarlanmaktadır. Okuma yazma bilmeyen diktatörün garip korkuları olsa da, ülkesine ve orada yaşayan insanlara karşı kayıtsız şartsız bir hakimiyeti vardır.

Hayal gücü bu ya, sınırsız ve etkileyici…

García Márquez’i daha önce hiç okumadıysanız, Kırmızı Pazartesi ile başlamak, okuma deneyiminizi kolaylaştıracak ve yazarın anlatım tarzına alışmanızı sağlayacaktır.

Kitaptan Alıntılar:

Gabriel García Márquez ve Edebi Mirası

  • “… yarın öbür gün ağzımdan yel alsın ya altındaki koltuğu çekiverirlerse, seni kilise kapılarında ona buna el açarken görmek istemem, hiç değilse şarkı söylemeyi becerebilseydin, piskopos, kaptan falan gibi bir şey olsaydın, ama ola ola general oldun, komut vermekten başka bir şey gelmez elinden, devlet parasından artanı güvenli bir yere gizlemesini öğütlemişti oğluna…” (s.64)
  • “…yönetimi süresince her gece yaptığı gibi nöbetçileri saydı, kilitleri yokladı, kuş kafeslerini örttü, ışıkları söndürdü, saat on ikiydi, ulus erinç içinde, dünya uykudaydı, fener ışıldağının, tez geçici şafaklarından vuran ışık dilimleri arasında yürüyerek karanlık yapıyı aştı, yatak odasına vardığı, gerektiğinde hemen erişebileceği bir yere astı lambasını, üç sürgüyü sürdü, üç sürgüyü kilitledi, üç kolu indirdi, oturağa çöktü…” (s.111)
  • “…yazgıya karşı çıkılmaz, diyorlardı, değil mi ki çocuk, nefesli saz çalmak dışında her şeyin üstesinden gelebilir, diyorlardı, bu arada bir sirk falcısı, yeni doğmuş bebeğin avucunda hiç çizgi olmadığını fark etmiş, bunu ilerde kral olacağına yormuştu, dediği de çıkmıştı işte,… (s.129)

0
be_enmek
Beğenmek
0
komik
Komik
0
sinirli
Sinirli
0
s_k_c_
Sıkıcı
0
_a_rmak
Şaşırmak
Gabriel García Márquez ve Edebi Mirası
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Binbir Kitap ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!