Cemal Süreya Aşk Günü Doğdu. Bugün sizlere Nazan Arısoy’un kaleme aldığı eserinden bahsedeceğim. Kitabı okurken adeta şaşırdığım birçok şey oldu. Bu kitap çok sevdiğim şair Cemal Süreya hakkında birçok yeni bilgi edinmemi sağladı. İlki biz onu Cemal Süreya olarak tanırken asıl adının Cemalettin Seber olmasıydı.
Öncelikle ilk şaşırdığım bilgi Cemal Süreya’nın babası tarafından pek sevgi görmemesi oldu. Annesini erken yaşta kaybeden Süreya annesindeki sevgiyi babasından da görmek ister lakin aradığı sevgiyi babasında göremez. Bundan dolayı bence hayatı boyunca sevgiyi aradı kadınlarda hayatında birçok kadın olmuştur. Çünkü her zaman aile kurma arzusu vardır içinde. Bu aşklardan bizim daha çok duyduğumuz Turgut Uyar’ın güzeller güzeli karısı Tomris Uyar’dır. Hatta Nazan Hanım’ın “Tomris’çe” kitabında yer alır. Hatta kitabın bazı bölümlerinde Tomris’çe den bizlere kesitler gösterir. Cemal Süreya sevilmek ve sevmek gibi duyguları edebiyatımıza yansıtan şairlerdendir.
Evliliği
Cemal Süreya Seniha Nemli ile evlilik yapar. Seniha hanım Süreyya’nın ortaokul aşkıdır ve uzun süren bir evlilikleri olur. Hatta Seniha hanım Şairimizin ilk kitabı olan Üvercinka‘yı sobaya atarak yakar. Tahmin edilebilir ki bu şairimiz için tamamen bir işkencedir. Seniha hanımı bu hareketinden sonra şairimiz Seniha hanımdan ruhsal olarak uzaklaşmaktır. Bu evlilikte Ayçe adını verdikleri kızları da vardır. Şairimiz her ne kadar boşanmak istese de bir türlü Seniha hanımı ikna edemez.

Daha sonralarda ise Şairimiz Tomris Uyar’la tanışır ve bu aşk Cemal Süreyya üzerinde büyük etkiler bırakır. Bu ilişki her ne kadar 3 yıl sürede şairimizde 30 yıllık bir etki olur. Daha sonra şairimizin hayatına Zühal Tekkant girer ve çok zaman geçmeden evlenirler. Bu evlilikten Memo adını verdiği bir oğlu olur. Daha sonra Seniha hanımla olduğu gibi Zühal Tekkantla da yolları ayrılır. Cemal Süreya bildiğiniz üzere kardeşini de kaybetmiştir annesinin ardından. Bu sahiplenme duygusu kıskançlıklara bunun beraberinde kaybetme korkusuna dönüşür.
Sizlere kitabın içeriğinden de bahsettikten sonra sizlere alıntılar bırakmak istiyorum:
” Gidince biter sandım.”
“Parmaklarından kan damlıyor şimdi. Sırtımda elizin var.”
“Hissizim artık diyemiyorum”
“Bir gün bir şarkıda aklına gelirim belki ama sadece aklına gelmek ne acı.
“Bir koku ile hatırlasın beni ve o koku yüzünden anılmak ne acı.”
“Sen içindeki bana olan aşkı çoktan gömmüşsün.”
” Güvenmek ne demek unuttum gitti. Kimseyi güvenilir, güvenilmez diye bir ayrım süzgecinden geçirmiyorum artık çünkü kimse güvenilir değil. Ben bile değilim ki. Kendime güvenip seni terk ettiğimden beri viraneyim.”
Birçok alıntı yazabilirim ama sizler için seçtiklerim bunlar sizler de kitabı okuduğunuzda alıntılarınızı yorumlarda bekliyorum….