Ahmet BÜKE Kimdir?
1997 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat bölümünden mezun olan Ahmet BÜKE, yazarlık kariyerine adım attığı günden beri kısa öyküleriyle edebiyat dünyasında kendine özgü bir yer edinmiştir. Ölümsüz Öyküler Yayınevi’nin düzenlediği “Xasiork 2002 Kısa Öykü Yarışması”‘nda “Kayıp Dua Kitabı” isimli hikâyesi ile birincilik ödülü kazanmıştır. Daha sonra 2008 yılında “Alnı Mavide” ile Oğuz Atay Öykü Ödülünü, 2011 yılında ise “Kumrunun Gördüğü” adlı eseri ile Sait Faik Hikaye Armağanı’nı almıştır.
Kitap İncelemesi
Ahmet BÜKE’nin ”Kumrunun Gördüğü” adlı kitabını daha önce okumuştum. Yazarın yalın ve akıcı dili, okuyucuyu çabuk etkisi altına alırken, kendine has anlatım tarzı ise dikkat çekici. İyi yazarların öykülerini okumak, her zaman ayrı bir keyif sunar.
Can Yayınları tarafından Nisan 2014’te yayımlanan bu eser, toplamda 87 sayfa uzunluğunda. Kitap, “hal” ve “bakiye” adında iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Öyküler kısa, akıcı ve okunası; bu nedenle kesinlikle tavsiye ederim…
Kitaptan Alıntılar
”Aliye yürüdü sokakta.”
Saçlarını omzuna bırakmış, çiçekli eteği dizlerinde. Beyaz, hafif topuklu, tokası goncadan ayakkabıları var.
Aliye, annem olacak daha sonra. Daha birkaç yıl var. Ama şimdiden, fırının önünden geçiyor. İçeriden ekmek ve hamur kokuları geliyor; beyaz, esintili bir hava. Usulca bakıyor pencerenin ardındaki ateşe ve terli karartılara.
”Aliye yine geçiyor…” (Ben Nasıl Geldim Şu Dünyaya s.39)
”Korkarsan deli gibi sarılırsın hayata.
Kaybetmemek için daha çok seversin. Sevdikçe için ona geçer. Lehimler seni hayata bağlar… Eğer öykü bitecek diye korkarsan, daha çok yazarsın. Geceleri uyanıp ter içinde düşünürünsü. Öykünün ham halini biliyorsun, değil mi?
(Dostumuz Yaşamasız, Kömürümüz Kara s.70)
