featured
  1. Yazılar
  2. Blog
  3. Stefan Zweig: Psikolojik Çözümlemelerin Ustası

Stefan Zweig: Psikolojik Çözümlemelerin Ustası

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

1881 yılında Viyana’da dünyaya gelen Stefan Zweig, edebiyat dünyasında derin etkiler bırakmış bir yazardır. Yaşamı boyunca intihar düşüncesiyle mücadele eden Zweig, II. Dünya Savaşı sırasında 1942’de ikinci eşi ile birlikte yaşamına son vermiştir.

Yazdığı eserlerde başarıyla psikolojik çözümlemeler yapmasıyla tanınan Zweig, okuyucularını derin bir düşünce yolculuğuna çıkarır. Özellikle Amok Koşucusu adlı eserinde, tüm öykülerin ortak noktası intiharla sonuçlanmasıdır. Bu durum, yazarın yaşamındaki izlerin eserlerine yansıdığını gösterir.

Bu kitap sayesinde Amok Koşucusu’nun ne anlama geldiğini öğrendim ve bu bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum; Amok, Malezya ve Hindistan gibi bölgelerde görülen bir cinnet hali. Cinnet geçiren kişi, karşısına çıkanları rastgele öldürerek intihar ediyormuş. Amok Koşucusu adlı öyküsü de bu durumu çok etkileyici bir şekilde ele alıyor.

Can Yayınları tarafından yayımlanan bu eserin elimdeki 10. basımı, 191 sayfa ve içinde yedi adet öykü barındırıyor. Her bir öykü, birbirinden çarpıcı temalarla dolu ve Stefan Zweig’ın kalemiyle hayat buluyor. Zweig üzerine söylenebilecek her şey az kalır.

Bu kadar güçlü bir yazarın daha önce yalnızca Satranç adlı romanını okumuş olmaktan dolayı üzgünüm. Eminim, adını duyduğum diğer eserleri de en az bu eser kadar etkileyicidir.

Keyifli okumalar dilerim!


Kitaptan Alıntılar:

Stefan Zweig: Psikolojik Çözümlemelerin Ustası

  • Bayan de Prie, bu karmaşanın ortasında, damarlarındaki donmuş kanın ısındığını hissediyordu. Sayıca pek az olmayan, tümüyle başkalarından beslenen kadınlardandı. Kendisine hayranlığını gösteren birini görünce güzelleşiveriyordu, akıllı insanların yanında o da zeki oluyordu, pohpohlandığında tepeden bakıyordu, sevildiği zaman aşık oluyordu. Kendisinden çok şey istendikçe o da fazlasıyla veriyordu. (Bir Çöküşün Öyküsü adlı öyküden, s.38)

  • Uyandığımda, tabut gibi daracık olan kabinimin içi adamakıllı karanlık ve boğucuydu. Vantilatörü kapatmıştım, bu yüzden kabinin içindeki yağlı ve nemli hava şakaklarıma basınç yapıyordu. Duyularım körelmiş gibiydi; nerede ve hangi zamanda bulunduğumu anlayabilmek için birkaç dakika geçmesi gerekti. (Amok Koşucusu adlı öyküden, s.73)

  • Crescenz orada her gün sabahın beşinde kalkıyor, gecenin geç saatlerine kadar didiniyor, temizlik yapıyor, süpürüyor, ocağı yakıyor, tahtaları fırçalıyor, odaları topluyor, yemek pişiriyor, hamur açıyor, halı dövüyor, ütü yapıyor, çamaşır yıkıyordu. Asla tatil yapmaz, kiliseye gitmek dışında sokağa adım atmazdı; onun güneşi, ocaktaki yuvarlak, harlı ateşti, yıllar boyu kestiği odunlar da ormanıydı. (Leporella adlı öyküden, s.154)

0
be_enmek
Beğenmek
0
komik
Komik
0
sinirli
Sinirli
0
s_k_c_
Sıkıcı
0
_a_rmak
Şaşırmak
Stefan Zweig: Psikolojik Çözümlemelerin Ustası
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Binbir Kitap ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.