Mine Söğüt: Okumakta Geciktiğim Bir Yazar
Okumakta geciktiğim birçok yazar var ve Mine Söğüt de bunlardan biri. 1968 doğumlu olan yazar, uzun yıllar gazetecilik yapmış bir isimdir. Eserleri arasında Deli Kadın Hikayeleri, Şahbazın Harikulade Yılı 1979, Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey, Darbeli Kalemler, Dolapdere – Kürt Kediler, Çingene Kelebekler ve Kırmızı Zaman gibi önemli romanlar yer almaktadır.
Bu yazardan önce tanıttığım Barış Bıçakçı gibi, Mine Söğüt de benim öncelikle okuyacağım yazarlar listeme eklendi.
Beş Sevim Apartmanı’nda yazarın hayal gücü ve bunu okura sade bir dille aktarabilme yeteneği öyle başarılı ki, umduğumdan çok daha fazla beğendim bu romanı.
Hikaye, Pürtelaş Sokağı’nda bulunan beş katlı, beş odalı ve beş pencereli Beş Sevim Apartmanı’nda geçiyor. Roman, doktor Samimi’nin hüzün dolu yaşam öyküsüyle başlıyor ve kendisi gibi cinlerle ve perilerle dertte olan beş akıl hastasını hastaneden yasadışı yollarla kaçırarak apartmanına yerleştirmesiyle devam ediyor. Her bir hastanın hikayesi farklı ve yazarın gerçek ile cinli-perili dünyayı harmanlayan kurgusu o kadar başarılı ki, bu kitabı mutlaka okuyun derim. Ben de bu eseri armağan etmek için yenilerini edinmeyi planlıyorum.
Keyifli okumalar!
Kitaptan Alıntılar:
- Rüyada ipek elbise görmek, gören kimse için aşka işarettir. Rüyada kırmızı ipek elbise gören kişi, karşılıksız aşkla tanışacak demektir. Rüyayı gören sevilecek, ama seven, sevilenin sevdiceği olmayacaktır. (s.40)
- Bildiği her şey hayallerle süslüydü. Gerçek, onun ulaşamayacağı kadar derine gömülmüştü. O da bildiği tek şeye, hayale sığınmaya karar verdi. Ve kendini bir cüce olduğuna inandırdı. O cüceydi yani hiç büyümeyen bir bebek; annesi de onun cüce olduğuna inanan ve buna çok üzülen bir melek. (s.47)
- Ben kendimi bildim bileli yalan söylüyorum. Herkese ve en önemlisi de kendime. Anlattıklarım gibi düşündüklerimin, hatta geçmişimin bile yalan mı yoksa gerçek mi olduğunu asla bilemiyorum. Ağzımdan ilk çıkan kelimenin yalan olması, bendeki bu zedelenmiş kişiliğin doğuştan olduğunun en önemli kanıtı diyor doktor. Ben onun yalancısıyım!
(s.86)