Kimi kaynaklar; 711 yılında Tarık Bin Ziyad’ın gemileri yakmak yazıyor. Wikipedia’ya baktığımız zaman İngilizce kaynaklarda da bu şekilde yazıyor. Kimi kaynaklar ise 1519 yılında Hernan Cortes’in yaktığını yazıyor. Karşılaştırma yaptığımızda ise Tarık Bin Ziyad’ın kaynaklarda isminin daha çok geçtiğini görüyoruz.
12.nci asırda yeni bir inanç yeni bir hakimiyet anlayışı kurmuş yeni bir dünyanın müjde ve mesajları inananları yerinde durmaz hala getirmişti. Tarık Bin Ziyad Berberi asıllı ve kölelikten Azad edilmiş genç bir komutan..
Emevîler Afrika kıtası üzerinden yürüyerek ve Cebelitarık üzerinden de gemilerle Avrupa kıtasına geçiyor yani İspanya tarafına.
7 bin kişilik bir orduyla Septe’den gemilerle İspanya’nın kıyılarına ulaşan Tarık Fetihten sonra kendi adıyla anılacak olan Cebelitarıkta karargâh kuruyor.
Ordunun büyük bir kısmını tepelere çıkarıp, gemilerin başında ise küçük bir bölük bırakıyor ve o bıraktığı bölükte ki askere diyor ki “Biz tepelere çıkınca gemileri yakın”. Ertesi gün limanda sabaha karşı gemilerin yandığını gören askerler deli gibi korkudan sağa sola koşuşturmaya başlıyorlar. Herkes şaşkındır ve nedeni soruyorlar “Biz geriye nasıl döneceğiz” diyorlar. Tarık ise “Gördüğünüz gibi artık geriye dönüş yok gemileri yaktık; ya bu saatten sonra İspanya ordusunu yenersiniz ve buraya yerleşiriz ya da ölürüz! karar sizin.”
[geo-post target=”true” id=”496″ label=”Önerilen Yazı”]
Tarık’ın ordusuyla bu bölgeye geldiği haberini alan Vizigotlar sayıca daha üstün olan ordularını onların üzerine doğru sürer. Tarık ilk deneme seferinden sonra kuzeye doğru yönelir çünkü onun hedefi Cordoba şehridir.
İki ordu Sidonia şehri yakınlarında ki Lekke Vadisinde karşı karşıya gelir ve Tarık Bin Ziyad’ın mücahitlerin geriye dönmesini önleyip onları cihata teşvik etmek amacıyla o ünlü konuşmasını yapar: “Bizim için geri dönmek olanaksızdır, önünüz düşman arkanız denizle çevrili bulunuyor, direnmekten başka şansınız yok, canınızı kılıçlarınızla kurtarmaktan başka bir şey yapamazsınız. Kısa bir süre derde ve güçlüğe katlanmayı göze alırsanız, uzun süre rahat edersiniz. Ben düşmana hücum ediyorum, siz de arkamdan gelip saldırın. Ben ölürsem zafere ulaşana ya da şehit olana dek savaşın.”
Kaybedecek hiçbir şeylerinin olmadığının gücünü askerlerine gösteriyor ve iki ordu arasında 8 gün devam eden savaş sonunda, Vizigot ordusu ağır bir yenilgiye uğruyor.
Bu olayın meydana geldiğini kabul edenler gibi uydurma olduğunu yazan kaynaklarda vardır hatta bazı kaynaklarda gemilerin tamamının değil sembolik olarak bir kaç tanesinin yakıldığı da yazar.
