Bir Barış Bıçakçı Kitabı: Aramızdaki En Kısa Mesafe
Sevgili okuyucular, bugün sizlerle Barış Bıçakçı’nın bir başka eserini paylaşmak istiyorum: Aramızdaki En Kısa Mesafe. Yazarın sade ve akıcı dili, kitabın her sayfasında kendini hissettiriyor. Barış Bıçakçı’nın kalemi, okuru asla yormuyor; aksine, okumayı daha da keyifli hale getiriyor.
Yine hayatımızdan, çocukluğumuzdan kesitler sunan öykülerle karşı karşıyayız. Okurken, benim de benzer anılarım canlandı. Bu durum, yazarla yaşımın yakın olmasından kaynaklanıyor elbette.
Çocukların bakış açısıyla anlatılan öyküler, okuyucuyu hemen sarıyor. Yaşanan olaylar karşısında çocukların algıları ve düşünceleri, insanı derinden etkiliyor. Aramızdaki En Kısa Mesafe, bir çocuğun bizlere aktardığı anılar ve hikayelerle dolu.
Yazarın Bizim Büyük Çaresizliğimiz adlı eserinden sonra okuduğum ikinci kitabı. Ayrıca, elimde Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra adında bir başka kitabı da okunmayı bekliyor.
Bu kitabı keyifle okuyacağınızı düşünüyorum…
Kitaptan Alıntılar
- Kemal, elinde süt bardağıyla pencereden dışarıya baktı. Sabırlı olmamız gerektiğini söyleyerek sütünü içti. Bitirince, önceden albümden çıkardığı pulları avuç avuç savurdu. Bir sürü pul havada uçuşuyordu ve biz de ellerimizi havaya kaldırıp tutmaya çalışıyorduk. Pulları havada yakalamak için peşlerinden koşmamız gerekiyordu. (Pul Biriktirenler adlı öyküden, s. 21)
- Yarıyıl tatili olduğu için otobüsler pek dolu olmuyordu. Zaten biri mutlaka yer veriyordu anneanneme. Anneannem, mantosunun eteklerini tutarak oturuyor, eşarbını düzeltiyor ve çevresindeki insanlara bakıyordu. Küçük çocuklarla göz göze gelmeye çabalıyor, başarıyla göz göze geldiğinde başını aşağı yukarı sallayarak onlara gülümsüyordu. Kendi kendine Arapça bir şeyler mırıldanıyor, ardından uykuya dalıyordu. Başı öne düşüyor ve arkasından bakıldığında başsız gibi görünüyor. (Anneannem ve Ben adlı öyküden, s. 62)