70’li Yıllara Dönüş
Ayfer TUNÇ’un bu anı kitabı, 70’li yıllarda çocukluğunu yaşamış olanlar için nostaljik bir yolculuk sunuyor. O yıllara dönebilir ve unuttuğunuzu sandığınız pek çok ayrıntıyı yeniden yaşayabilirsiniz.
Kitabı okurken, kendi çocukluk yıllarımın izlerini buldum. Kimbilir kaç kere “Bir maniniz yoksa annemler size gelecek” demişimdir. Bölük pörçük hatırladıklarımın ne kadar az olduğunu düşündüm. Bu kitabı bana armağan eden Ayfer TUNÇ‘a yürekten teşekkür ederim.
Anı türündeki eserleri okumayı her zaman sevmişimdir. Okuduğum kitapların, çocuklarım tarafından da okunması ise içten içe en büyük dileğimdir.
Kitap toplamda 494 sayfa. İlk başta kalınlığı okuyamama hissi uyandırsa da, anıların sürükleyici yapısına kapılmamak elde değil. Daha önce YKY tarafından 32 baskısı yapılmış, elimdeki ise Can Yayınları tarafından yayımlanan 9. baskısı. Bu kitap, geçmişe dair pek çok hatırayı yeniden canlandırıyor.
Keyifli okumalar dilerim!
bir maniniz yoksa annemler size gelecek kitabından alıntılar:

Pazar günleri Telespor adıyla yayınlanan programlar sırasında, atletli babalar spor-toto kuponlarını dizlerine koyar, birçok maça canlı bağlantılar yapılır, skorlar öğrenilir, maç aralarında eğlenceli skeçler yayınlanırdı. Dönemin popüler canlı yayın sunucularından Cenk Koray ve Güneş Tecelli, espriler yapar, canlı yayında şarkı söylemek üzere gelen şarkıcılarla sohbet ederlerdi. Pazar günleri bu şekilde doldurulurdu. (s.136)
Bayramlarda, özellikle başka şehirlerde yaşayan tanıdıklara, eş dosta, ahbaplara ve aile dostlarına mutlaka kart atılarak bayramlar kutlanırdı. Eğer başka şehirlerdeki aile dostları arasında bir kartlaşma varsa, gönderilen şehrin manzarası tercih edilirdi. Genç kızlar, sevdikleri arkadaşlarına çiçek, bebek veya artist fotoğraflarından oluşan kartlar göndermeyi yeğlerdi. (s.336)
Gündelik oturmalar, kabul günlerinden farklı bir misafirlik biçimiydi. Teklifsiz gidilmeyen bir komşuya veya uzun zamandır ziyaret edilmemiş bir ahbaba gitmek için birkaç kadın sözleşir, ev sahibine haber vermek üzere bir çocuk gönderirlerdi. Bu çocuğa ne söyleyeceği önceden belletilirdi. Çocuk, annesinin ve diğer “teyzelerin” gitmek istedikleri kadının kapısını çalar ve tam olarak öğretildiği şekilde “Bir maniniz yoksa annemler size gelecek,” derdi. Böyle durumlarda, ev sahibinin misafiri kabul etmemesi için çok geçerli bir mazeret beyan etmesi gerekirdi. (s.384)