1957 yılında Brüksel’de dünyaya gelen Jean-Philippe Toussaint, sanat tarihi eğitimi almış bir yazardır. Daha önce Türkçeye çevrilen “Banyo” ve “Fotoğraf Makinesi” gibi eserleriyle tanınan Toussaint, edebi kariyerinde özgün bir üslup geliştirmiştir. Henüz okumadığım birçok yazarla tanışma isteğiyle, bu kısa romanını edinmiş oldum.
Jean-Philippe Toussaint’ın Mösyö Kitabı İncelemesi
Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan bu eser, 78 sayfadan oluşmaktadır. Yazarın daha önce okuduğum ilk kitabı olması sebebiyle, merakla sayfalarını çevirdim.
Romanın kahramanı Mösyö’nün içsel huzuru, olaylardan uzak yaşama arzusu ve kendi döngüsünden çıkmak istememesi, okuyucuya derin bir çekim gücü sağlıyor. Daha önce sizlere bahsettiğim Roman Graf’ın “Bay Blanc” adlı romanını anımsattı bana. Kitabın arka kapak yazısında, Mösyö’nün çağdaş Oblomov özelliğine sahip olduğuna da vurgu yapılmıştır.
Sıkılmadan, keyifle okuyabileceğiniz bir eser. Keyifli okumalar!

Kitaptan Alıntılar:
- Mösyö, Paul Guth gibi ideal bir damat imajıydı.
- Yine de, nişanlısıyla ilişkileri koptuktan sonra Parain’ler, onu evlerinde tutmaktan bir nebze tedirginlik duyuyor olmalıydılar. Doğruyu söylemek gerekirse, Mösyö’nün nişanlısıyla aralarının neden bozulduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Gerçekte, bu durumu pek iyi takip ettiği söylenemezdi. Anımsadığı tek şey, kendisine yapılan sitemlerin bir sınır tanımadığıydı. (s. 21)
- Şu anda Mösyö’nün etrafında karanlık basmış gibiydi. Sandalyesinin üzerinde başı geriye kaykılmış bir halde hareketsiz durmaktaydı. Ruhunu ufkun eğriliklerine doğru gererek, gözlerini gökyüzünün enginliğine çevirdi. Bütün gece boyunca, gökyüzünün derinlikleri aydınlanıncaya kadar, sakin bir şekilde soluyarak, uzakta, evrenin belleğinde gezinip durdu. Orada dinginliğe ulaştığında, Mösyö’nün aklında hiçbir düşünce kımıldamaz haldeydi. Aklı yine dünya, görüşmeye çağırdığı dünyaydı.
- Evet, Mösyö biraz sonra sıkılacaktı. (s.67)



