Antonio Tabucchi ve “Pereira İddia Ediyor”
1943 doğumlu İtalyan yazar Antonio Tabucchi, özellikle Fernando Pessoa‘ya duyduğu derin hayranlık sayesinde Portekiz dili ve edebiyatına yönelmiştir. Yazarın eserlerini ana dilinde, yani Portekizce okuma isteği, onun edebi yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Tabucchi, kariyeri boyunca çeşitli üniversitelerde ders vermiş ve eserleri kırktan fazla dile çevrilmiştir. Kendisi pek çok ödülün de sahibi olmuştur. “Pereira İddia Ediyor” adlı romanı ise Tabucchi’nin okuduğum ilk eseri. Fernando Pessoa hayranı bir okur olarak, Tabucchi’nin “Fernando Pessoa’nın Son Üç Gününü” de merakla okumak istiyorum. Ancak, Tabucchi’den birkaç eser okuyup onun edebi tarzı hakkında daha derin bir anlayışa sahip olmayı da planlıyorum.
Kitap Hakkında
Gelelim kitabımıza; Can Yayınları tarafından 2005 yılında yayımlanan bu roman, toplamda 167 sayfa. Yazarın anlatım tarzını, belli aralıklarla cümlelerini “Pereira iddia ediyor” ifadesiyle bitirmesini başta yadırgadım; ancak okudukça kitapla aramda sıcak bir bağ oluştu.
“Pereira İddia Ediyor” romanında, bir akşam gazetesinin kültür sayfasını hazırlayan Pereira, ölmüş veya henüz ölmemiş yazarların ölüm yazılarını titizlikle hazırlayan, yalnız ve geçmişiyle, anılarıyla yaşayan bir gazetecidir. Monteiro Rossi ile sevgilisi Marta ile tanışması, onu içsel bir olgunluğa ve acılarla yoğrulmuş bir bilinçlenmeye götürür. Roman, 1938 Lizbon’unda, İspanya’da iç savaşın, İtalya’da faşizmin ve Portekiz’de Salazar diktatörlüğünün hüküm sürdüğü bir dönemde geçmesiyle, kitabı daha da okunulası kılmaktadır.”
Keyifli okumalar…
Kitaptan Alıntılar
- “İspanya’da çok uzakta,” dedi Silva, “biz Portekiz’deyiz. Öyle ama burada da işler o kadar iyi gitmiyor, polis aklına eseni yapıyor, insanları öldürüyor, arama tarama var, sansür var, baskıcı bir devlet bu, insanların beş paralık değeri yok, kamuoyu hiçe sayılıyor.” Silva ona bakıp çatalını bıraktı. “Dinle beni Pereira,” dedi. “Hala kamuoyuna inanıyor musun? Kamuoyu Anglosaksonların, İngilizlerin ve Amerikalıların uydurduğu bir şeydir….” (s.50)
- “Kendinizi geçmişe yansıtarak yaşıyorsunuz, hala otuz yıl öncesinde Coimbra’daymışsınız, karınız da yanı başınızdaymış gibi. Böyle yapmayı sürdürürseniz, bir çeşit anı fetişisti olursunuz, belki de karınızın resmiyle konuşmaya başlarsınız.” Pereira peçeteyle ağzını sildi, sesini alçaltarak lafa karıştı: “Yapmaya başladım bile.” Doktor Cardoso gülümsedi. (s.123)