featured

Yaşamak Soyut, Ölüm Beş İçinde

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

[dropcap type=”letter”] H [/dropcap]

iç ölmeyeceğiz değil mi? Tabii canım neden ölelim ki daha okula gideceğiz okul bitecek işe gireceğiz sonra kariyer yapacağız sonra yalnız yaşayacağız falan falan. Ne ölmesi ne münasebet arkadaşlar daha bu kadar planı yaşamdan nereye gidiyoruz ki? Yani saygıdeğer okuyucum, şimdi bu kelimeler insana biraz cüretli geliyor değil mi? Hani insanı ürkütüyor nasıl bu kadar cüretkar konuşulur diye. Ama arkadaşlar dikkat edin, hayatımızı yaşama şeklimiz bu değil mi? Kariyer yalnız yaşam modernizm vesaire vesaire. Evet arkadaşlar aynen böyleyiz. Ama dile getirirken korkuyoruz. İşte bakın biz insanlar aynen böyleyiz. Yaşıyoruz ama yaşadıklarımızı dile getirince aman niye böyle konuşuyoruz diye de ürküyoruz. Şimdi aradan fırlayanlar da olacak yoo ben öyle düşünmüyorum diye. Evet canım siz zaten öyle değilsiniz yani onları dile getirirken ürkmüyorsunuz evet. Bir elin parmakları bile bir değil zaten herkes böyle düşünüyorsa bir sorun var değil mi? (Biraz gülücük) ama ben toplumun bir kesimi için söyledim tabii ama gideceğimiz yer her neye inanırsak inanalım sonuç ölüm bunu kimse inkar edemez. Neyse arkadaşlar peki bu ölüme gidene kadar yaşamımızla bir sanat inşa edemez miyiz? Çok da güzel ederiz. Ama  bunun bazı yolları var herkes göremese de ki görmesini bekleyemeyiz bazıları da benim fikirlerim.

[geo_headline_2 tag=”h2″ color=””]Yaşam Nasıl Bir Şey?[/geo_headline_2]

  Şimdi. Hayat diyoruz ya aslında gayet soyut bir şey değil mi? Ama kendisini yaşıyoruz yani beş duyu organımızla hissedemediğimiz şeyi yaşıyoruz ve kimse inkar edemiyor. Yani somutluğunu kimsenin kanıtlayamayacağı şeyi hepimiz yaşıyoruz. Peki bu yaşanmışlıkların içine nasıl değer katabiliriz? Biraz düşünmekte fayda vardır diye düşünüyorum.

Her şey Olan Nedir?

Yine benim hayati mottomdan bahsedeceğim “Sevgi”. Sevgi her şey midir evet her şeydir. Kimse anlamasa da kimse yaşamasa da herkes inkar da etse her şeydir. Nasıl ki acaba?

yasamak soyut kavrami

Kartoncu İle Padişah Aynı Safta Bunu Sağlayan Aynı Payda

Şimdi evi olmayan birisi ya da maddi durumlardan dolayı sıkıntıda olan bir baba ya da bir hırsız ya da bir dolandırıcı siyasetçi padişah kartoncu ya da hayatta görüp göreceğiniz en karaktersiz en dolandırıcı bir kişi yani kimi düşünürseniz düşününün bunların hepsi aslında ortak insanlar evet yanlış okumadınız hepsi hayatın paydasından şekillenerek yolunu tutuyor.

Nasıl diyeceksiniz şimdi. Bir hırsız neden hırsız diyelim ki çok parası olsun istiyor ve hırsızlık yapıyor ne oldu, bu kişi ile bir aç sokakta yaşayan kişi nasıl aynı olabilir? Evet olabilir.

İkisi de seviyor aslında. Bir kötülüğü de sevgi ile yapabiliriz bir iyiliği de bir karaktersiz neden karaktersiz çünkü çıkarlarını seviyor ya da bir baba neden dertli çocuklarını seviyor ya da birisi neden sevildiği kişiyi terk ediyor çünkü kendini seviyor, bir insan bir insana neden saygı duyuyor çünkü saygı vermeye niyetlendiği kişiyi seviyor şöyle düşünün sevilmeyen kişiye kim saygı duyar diyelim ki seviyor diye değil insandır ondan dolayı duyuyorum diyor peki bu durumda insanlığı seviyor diye saygı duymuş olmuyor mu? Arkadaşlar bunu o kadar çok uzatabilirsiniz ki bakın COVID19 virüsü bile yaşamayı sevdiği için insanları öldürüyor ya da kişiyi seven kişiyi birisi neden bırakabiliyor çünkü kendini seviyor. Kısacası bu kadar örneğin sonunda diyorum ki kimse sevmeden hiçbir şey yapmaz iddia ediyorum yapmaz yapamaz.

Tasavvuf açısından bakalım Peygamberimiz (sav) Taif kentine gidiyor ve taşlanıyor geri döndüğünde bir yerde dinlenirken Cebrail (as) geliyor ve dağları taşları onların üzerine yağdırayım diyor peygamberimiz de ne diyor? Hayır yapma çünkü onlardan da kurtulanlar olacak diyor yani taşlayan insanlara merhamet besliyor neden sevdiği için. Allah neden onca insanı helak etmek istiyor Peygamberini sevdiği için. Peki şimdi 1,5 milyar Müslüman var dünyada peygamberden 14 asır geçmesine rağmen neden? Ya onu seviyorlar ya da cennete gitmek istiyorlar yani sonuçta kendilerini seviyorlar. Bu konu böyle örneklerle uzar gider. Ve istediğiniz her konuya tam isabetle neden diye sorarsanız mutlaka dibinden sevgi çıkacaktır. Yani hayatı yaşayan yaşatan ve değerli kılan da ne oluyor “SEVGİ” oluyor.

Tılsım Yıkan Değildir İnsan

  Yani değerli okurum, sevgi denen şey çok değerli değil bakın anahtardır. Hayattan alabileceğiniz tek tılsımdır. Seven, sevilen sevdiren ne derseniz artık sevmeye maruz kalmışsa bu ne büyük bir kazançtır. Ne mutasavvıf yaratanına olan sevgisi ile cenneti bile elinin tersi ile itebilirdi ne de maşuk aşıkı için çöllerde can verebilirdi. Size verebileceğim naçizane fikrim ne olabilir? Sevin sevilin sevenin de sevgisine değer verin. Bir insanın gerçekten sevdiğini bilmek ne oluyor bilir misiniz o kişi kendi tılsımını birisine emanet etmeye göze almış demektir yani düşünün ki sizi ne kadar seviyor sevme tılsımını emanet ettiği kişiyi ne kadar seviyor yani sizi? Ama önemli olan kısım ise sevdiğinizi sanarak birisinin tılsımını açarsanız bir kişinin yaşama sanatını hayatını çalmış olursunuz. Yani üzülerek söylüyorum ki sevdiğinizi sanarak tılsımını aldığınız kişinin katili olursunuz ve eminim ki siz değerli okurlarım katil olmak istemiyor… Kalın sağlıcakla…

Bu yazıyı değerlendirmek için tıklayın!
[Toplam: 0 Ortalama: 0]

0
be_enmek
Beğenmek
0
komik
Komik
0
sinirli
Sinirli
0
s_k_c_
Sıkıcı
0
_a_rmak
Şaşırmak
Yaşamak Soyut, Ölüm Beş İçinde

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Binbir Kitap ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!